İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım)
İmam Gazaliİhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) Gönderileri
İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) kitaplarını, İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) yazarlarını, İhyâ-u Ulûmi'd-Dîn (8 Cilt Takım) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Deniliyor ki: "İlim tohumdur, amel ziraat... Onun suyu ihlastır!"
İsrailiyyat'ta vardır: "Bir abid uzun bir zaman Allaha iba- det ederdi. Bir gün bir kavim kendisine gelip dediler ki: "Şu- racıkta bir kavim vardır. Allaha değil, orada bulunan bir ağaca tapıyorlar."
Bunun üzerine abid öfkelenip baltasını omuzuna aldı. Ağacı kesmek içir yola koyuldu İblis ihtiyar bir şahıs sure- tinde önüne
Hasan-1 Basriden rivayet ediliyor: Allah'ın Resûlü (sav) buyurmuştur: "Cenâb-ı Hak fermån ediyor:
الإخلاص سِرٌّ مِنْ سِرِّي اسْتَوْدَعْتُهُ قَلْبَ مَنْ أَحْبَبْتُ من عبادي.
"İhlas benim sırrımdan bir sırdır. Onu kullarımdan, sevdiğimin kalbine emanet ettim."34
Hazret-i Ali bin Ebi Talib (k.v.) buyurdu: "Amelin azlığı için gam çekmeyiniz. Ancak onun kabul edilmesi hususunda endişe ediniz. Çünkü Allah'ın Resûlü (s.a.v.) Muaz bin Ce- bele: "Amelini ihlåslı yap! (bu takdirde) amelin azı sana káfi gelir." diye buyurmuştur."
Yine Resûlüllah buyurdu: "Herhangi bir kul, kırk gün Allah için amelini hâlis yaparsa muhakkak onun kalbinde hikmet pınarları onun lisanı üzerinde belirir."
"Dikkat ediniz! Hâlis din ancak Allah'ındır." (Zümer; 3)
"Ancak yaptıklarından tevbe edip hâllerini düzeltenler ve Allah'a sarılıp dinlerini Allah için hâlis kılanlar müs- tesna..." (Nısâ: 146)
"Onun için her kim Rabbine kavuşmayı arzu ederse, salih bir amel işlesin ve Rabbine yaptığı ibadette hiç kim- seyi ortak etmesin." (Kehf: 110)
Belki şehvet-perest ve hayvani nefislerin güzellerin ihtilatından şehvetlerinin isteğini yerine getirmeyi büyütüp Cenâb-ı Hakkın kerîm olan vechinin güzelliğinden yüz çe- virmeleri, tıpkı, pislik böceklerinin arkadaşını büyütüp ona ülfet vermesine ve kadınların güzel yüzlerinden yüz çevir- mesine benziyor. Binaenaleyh kalblerin çoğunun Allah'ın cemålini görmekten körleşmesi, pislik böceğinin kadınla- rın cemâlini idrak etmekten kör olmasına benzer. Zira bö- cekler asla bu, güzelliği idrak edip ona iltifat etmezler. Eğer gübre böceğinin aklı olsaydı pislikle uğraşmayı terkedip o güzel yüzlere yönelirdi. Sözünü ettiğimiz insanların da bü- nun gibi aklı olsaydı cennetin hurileri ve yeyip içecekleriyle meşgul olacağına Allah'a yönelir ve O'nun sevgisine başka hiç bir şeyi ortak etmezdi.
Evet! Kimin kalbine din emri daha galip gelirse, hål- lerin çoğunda hayırlar için niyetin ihzar edilmesi onun için kolaylaşır. Zira böyle bir kimsenin kalbi hayrın esasına mey- ledicidir
Niyet
Selef niyetsiz hiç bir ameli yapmaya taraftar değildir. Çünkü bilirlerdi ki, niyet amelin ruhudur. Doğru bir niyet olmaksızın amelin riyâ ve zorlama olduğunu da bilirlerdi.
Böyle bir amel ise, Allah'a mânen yaklaşmanın sebebi de- ğil de buğz sebebidir. Bildiler ki, niyet, kişinin lisanıyla "niyet ettim" demesi değildir. Belki niyet, Allah'tan gelen manevi fetihler yerine käim olan kalbi bir harekettir
Niyet bakışa tâbidir. Ne zaman bakış bozulursa, niyet de bozulur.
Haberde varid olmuştur: "Muhakkak ki kul, kıyamet gü- nünde dağlar benzeri sevablarla karşılaşır. Eğer bu sevab- lar kendisi için hâlis olsaydı (sağları kalsaydı) muhakkak cennete girecekti. Böylece huzur-u ilâhîye gelir. Halbuki şu adama zulmetmiş, öbürüne küfretmiş, şuna vurmuş, bun- dan dolayı buna hasenātından, öbürüsüne sevablarından ve- rildiği halde gelir. Öyle ki, bir sevabı dahi kalmaz.
Bunun üzerine melekler derler ki:
Onun sevabları bitti! Daha hakkını isteyenler geride kaldılar!
Cenâb-ı Hak buyurdu: "Müşriklerin Allah'tan başka tap- tıkları putlara sövmeyin ki, onlar cehaletle tecavüz ede- rek Allah'a sövmesinler." (Enam: 108)
Sokaklarda koku süren kadınlar
Başka bir haberde: "Kim ki, Allah için koku sürerse, kıyâ- met gününde, kokusu miskten daha tatlı olduğu halde ge- lir. Kim ki, Allah'ın gayrisi için koku sürerse, kokusu cifeden daha pis olduğu hâlde, kıyamet gününde, Allah'ın huzuruna varır."27
Sehl et-Tusterî (k.s.) buyurdular:
- Cehâletten daha büyük bir günah ile, Allaha isyan edil- memiştir.
Denildi ki:
- Ey Ebâ Muhammed! Cehâletten daha şiddetli bir şey tanır mısın?
Dedi ki:
- Evet! Cehâleti bilmemek [cehl-i mürekkep]...
Niyetin Hakikati
Bil ki, niyet, irâde ve kasd, aynı mânaya gelen ibareler- dir. Bu da kalbin bir hâli ve vasfıdır. Bunu iki şey sarmak- tadır: İlim ve amel.
Alimlerden biri buyurdu: "Amel etmezden evvel amel için niyeti ara! Sen hayrı niyet ettikçe hayırlısın!"
Su Misali Yudum Yudum , sindirerek okuyacağım seni
Çünkü ilim,kalbin ibadetidir, esrarın namazıdır ve manen Allah’a yaklaştıran bir sıfattır.
Sayfa 214 - Esrar: SırKitabı okuyor