Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İhyâu Ulûmi’d-Dîn - 3. Cilt

İmam Gazali

İhyâu Ulûmi’d-Dîn - 3. Cilt Gönderileri

İhyâu Ulûmi’d-Dîn - 3. Cilt kitaplarını, İhyâu Ulûmi’d-Dîn - 3. Cilt sözleri ve alıntılarını, İhyâu Ulûmi’d-Dîn - 3. Cilt yazarlarını, İhyâu Ulûmi’d-Dîn - 3. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aynen
Yalanın Ve Yalancının Zemmi Ravi: Abdullah Ibnu Amir Hadis: Bir gün, Resulullah (sav), evimizde otururken, annem beni çağırdı ve: "Hele bir gel sana ne vereceğim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam anneme: "Çocuğa ne vermek istemişim?" diye sordu. "Ona bir hurma vermek istemiştim deyince, Aleyhissalatu vesselam: "Dikkat et! Eğer ona bir şey vermeyecek olursan üzerine bir yalan yazılacak!" buyurdular. Hadis No: 5206
630 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gazzâlî'nin (ö. 505/1111) başta tasavvuf ve ahlâk olmak üzere fıkıh, kelâm gibi ilimlere bilhassa amaçları bakımından yeni yaklaşımlar getiren önemli eseri. Tasavvufi eserleri seviyorsaniz okuyabilirsiniz.
İhyâu Ulûmi’d-Dîn - 3. Cilt
İhyâu Ulûmi’d-Dîn - 3. Ciltİmam Gazali · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 202015 okunma
Reklam
Şüphesiz fiilen bir işi yapmadıktan sonra onun kusurlarını arastırıp öğrenmekte bir kâr yoktur,
Allahü Teâla'nın emirleri ni ihmal ederek haram serveti toplayıp ondan infåk etmeleridir. Ha yır maksadıyle haram malı hac yolunda infâk eden, câmi inşa edip onu pislik ile sıvayan gibidir
Ağır sözle kırılan kalb kolaylıkla tamir edilmez.
Takva sahibinin bir zerre ameli, akıllıların güzel bir ahlakı, bu gibilerin azâları ile yapılan dağlar gibi amellerinden daha faziletlidir.
Reklam
مَنْ غَشَّنَا فَلَيْسَ مِنَّا Bizi aldatan bizden değildir. Müslim, Îman, 164.
Edebiyatçı da eğer düşünseydi, Arab edebiyatının diğer lisän edebiyatından farklı olmadığını, Arab dili ve edebiyatı ile uğraşmanın, herhangi bir dilin edebiyatından farklı bir husüsiyyet taşımayacağını anlardı. Aradaki fark, Kur'- an ve Sünnetin Arapça olmasındadır. O hâlde yalnız Kur'an ve sünnetin anlaşılmasına yarayacak kadar edebiyat, lügat ve nahiv kafi idi. Fazlasının lüzumsuz bir yorgunluk olacağını anlardı. Aynı zamanda yalnız Kur'an ve hadis ile alakalı, lügat, nahiv ve edebiyat ile iktifa etse de, Kur'an ve hadisin hükümlerini yerine getirmese, yine aldanmıştır. *Yeterince öğrendikten sonra fazla dalmadan şeri ilimlerde amel etmek gerektigini,diğer ilimler amelin hizmetçisidir.,ameli ihmal ettikçe aynı uğraşın içine tekrar düşülür diyor.
Sayfa 852Kitabı okudu
İlmin ile ne amel ettin, Allah'a karşı şükür vazifeni nasıl yerine getirdin? denir. Yine Resül-i Ekrem (SAV) şöyle buyurmuştur: Kıyamet günü insanların en şiddetli azab olunanı, ilmi kendisine fayda vermeyen alimdir»,
Hasan-ı Basri'ye, bazı kimseler, amel etmedikleri halde. Allah'tan ümidimizi kesmeyiz», derler. Bunlar hakkında ne buyurursunuz? diye sorduklarında, Hasan-ı Basri Bu ümidleri çok uzak, o, onların arzularıdır. Zira uman arar,korkan kaçar, dedi
Reklam
Şeytan insanı, görünüşü güzel,fakat içi bozuk olan sözlerle aldatır.Zaten görünüşde güzel olmasa,insan ona aldanmazdı.
Doğrusu Ben, tevbe edeni, İnanıp yararlı iş işleyerek doğru yola gideni bağışlarım (20 - Ta-Ha: 82), Şüphe yok ki iyi hareket edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır (7-A'ra f 56) İhsân, Alahi görür gibi O na ibadet etmendir, Buhari ve Müslim rivayet etmiştir. Asra kasem olsun ki, insan hiç şüphesiz hüsran içindedir. Ancak inanıp hayırlı iş işleyenler, birbirlerine gerçeği tavsiye edenler ve sabırlı olmayı tavsiye edenler bunun dışındadır (103-Asr:1-3),
Akıllı,nefsini deneyip ölümden sonrası için çalışan, ahmak da nefsinin arzularına uyup Allah tan uman kimsedir Tirmizi İbn-i Mace,Şeddad b Evs den rivayet etmişlerdir.
Bundan sonra bilmiş ol ki; saadetin anahtarı zeká ve uyanıklık, sekaavetin kaynağı ise, gaflet ve aldanmaktır. Allahü Teälä'nın kullarına verdigi nimetler arasında iman ve marifetten daha büyüğü yoktur. Buna da ancak basiret nüru ile genişleyen kalb sayesinde erisilir. Küfür ve masiyetten de büyük felaket olamaz. Buna da cehalet zulmetiyle körleşen kalblerden başkası davet etmez. Basiret sahibi kimselerin kalbleri : "İçinde ışık bulunan bir kandil yuvasına benzer. O ışık bir cam İçindedir, cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır. Bu ne yalnız doğuda ve ne de yalnız batıda bulunan bereketli zeytin ağacımdan yakılır. Ateş değmese bile, nerde ise yağın kendisi aydınlatacak" (34-Nür: 35), kaibleri aldanmis olanlar ise ; "Veya engin denizin karanlıklarına benzer. Onu, üstüste dalgalar ve dalgaların üstünde de bulutlar örter; karanlıklar üstünde karan liklar, insan elini uzattığı zaman, nerde ise onu bile göremez. Allah'ın nur vermediği kimsenin nuru olmaz, (24 - Nûr: 40). İmân núru ile aydınlanmayıp bu dünyada basiretleri kör olanlar âhirette daha kör ve daha sapık yoldadırlar, (17 - İsrȧ: 72).
139 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.