Kitaba dair hislerim son sayfalara kadar gelgitliydi. Çok severek ve heyecanla okuduğum yerler oldu. Tor'un, inadı ile manasız hâllerinden ve Christina'nın bağışlayıcı yönlerinden dolayı, yok ben bu kitabı sevemeyeceğim dediğim yerler de oldu. Ama en nihayetinde kitabı sevdim. Zira Tor'un davranışlarına kızsam da sebeplerini anlaşılır buldum. Christina da evet, bağışlayıcı biriydi fakat her şeyi sineye çeken bir bağışlayıcılık değildi bu. Her daim dimdik durdu ve kendisini savundu. Ayrıca ikilinin ilişkisi de çok güzeldi.
Kitabın sadece aşk kitabı değil, aynı zamanda heyecanlı bir savaş kitabı olması da çok hoşuma gitti. Bazı sahneler o kadar heyecanlıydı ki sayfaları nasıl çevirdiğimi, kitabın sonuna nasıl geldiğimi anlayamadım. Yazarın kitabın sonundaki notta, karakterlerinin gerçekliğine dair verdiği bilgiye de bayıldım.
İki Ateş Arasında, hem konusu hem karakterleriyle bayılarak okuduğum bir kitap oldu. Yer yer sinirlensem de o kısımlar da kitabın tuzu biberiydi diyelim.