Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İki Şehrin Hikayesi

Charles Dickens

İki Şehrin Hikayesi Gönderileri

İki Şehrin Hikayesi kitaplarını, İki Şehrin Hikayesi sözleri ve alıntılarını, İki Şehrin Hikayesi yazarlarını, İki Şehrin Hikayesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bana göre, Ölüm'ün kendisinde bile bu büyüleyicilik vardır. Öldüğüm vakit, sevdiğim bir kitabın sayfalarını çeviremeyeceğim aklıma gelir. Beyhude yere, günün birinde onu okuyup bitirmeyi umacağımı düşünürüm.
Her insanın bir diğeri için bir bilinmez olmak ve engin bir sır olarak kalmak üzere tasarlanmış olması, aslında üzerinde düşünülmesi gereken çok muhteşem bir konudur. Büyük bir şehre gece girdiğimde karanlık kümeler halinde üst üste yığılmış o evlere baktığımda, bunların odalarında yaşayan kişilerin her birinin kendisine özgü bir gizemi ve yüz binlerce sinede çarpmakta olan her bir yüreğin hayallerinde de en yakınındaki yüreğin bile bilmediği ayrı bir sır olduğunu düşünerek ciddi anlamda etkilenirim.
Reklam
Shahshshss
Bu sefil yaratıklar şarabın tadını bilmez; bildikleri bir esmer ekmek var, bir de ölüm.
Can yayınları, Mayıs ~2023
Toprakları kederden başka mahsul vermeyen, harap bir ülke uzanıyordu göz alabildiğine.
Adamı dellendirme
Şaraba hakkını ver ve bitir şunu.
Can yayınları, Mayıs ~2023
Reklam
Salgın hastalığın başgösterdiği zamanlarda mahkumlardan bazıları hasta olmaya gizlice meyleder, hasta olup ölmek isterlerdi. Herkesin içinde bu tür istekler vardır, sadece bu istekleri su yüzüne çıkaracak şartlar gerekir.
" Akıl çağıydı, budalalık çağıydı da. İnanç çağıydı aynı zamanda inkar çağıydı da. Bir taraftan aydınlık bir taraftan karanlık mevsim yaşanıyordu. Umudun baharıydı, yeisin kışı. Her şeyimiz vardı ama hiç bir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğruca cennete gidiyorduk ama hepimiz cehenneme de gidiyorduk.
“Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı, hem aptallık, hem inanç devriydi, hem de kuşku, aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi, hem umut baharı, hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı, hem hiçbir şeyimiz yoktu, hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da öteki yana – sözün kısası şimdikine öylesine yakın bir dönemdi ki, kimi yaygaracı otoriteler bu dönemin, iyi ya da kötü fark etmez, sadece “daha” sözcüğü kullanılarak diğerleriyle karşılaştırılabileceğini iddia ederdi.“
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.