İmam-ı Azam Ebû Hanîfe ve Onun Fıkhu’l-Ekber, Fıkhu’l-Ebsat el-Âlim ve’l-Müteallim el-Vasiyye ve Risaletü Ebî Hanîfe Adlı Eserlerinin Tercümesi

İmam-ı Azam Ebu Hanife

En Yeni İmam-ı Azam Ebû Hanîfe ve Onun Fıkhu’l-Ekber, Fıkhu’l-Ebsat el-Âlim ve’l-Müteallim el-Vasiyye ve Risaletü Ebî Hanîfe Adlı Eserlerinin Tercümesi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni İmam-ı Azam Ebû Hanîfe ve Onun Fıkhu’l-Ekber, Fıkhu’l-Ebsat el-Âlim ve’l-Müteallim el-Vasiyye ve Risaletü Ebî Hanîfe Adlı Eserlerinin Tercümesi sözleri ve alıntılarını, en yeni İmam-ı Azam Ebû Hanîfe ve Onun Fıkhu’l-Ekber, Fıkhu’l-Ebsat el-Âlim ve’l-Müteallim el-Vasiyye ve Risaletü Ebî Hanîfe Adlı Eserlerinin Tercümesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur'an
"Kur'an, Allah'ın kelâmı olup mahlûk/yaratılmış değildir. Ayrıca O'nun vahyi olup Peygamber'e indirilmiştir. (Allah'ın kelâm sıfatı) O'ndan ne ayrıdır ne de gayrıdır. Bilâkis O'nun hakîki/zâti sıfatıdır."
Sayfa 53 - Araştırma yayınlarıKitabı okudu
Mütellin
"Ya Resûlullâh mütellin kimdir?" denildi. "Onlar, filân kimse cennette, filân kimse de cehennemdedir, diyenlerdir" buyurdu.
Sayfa 94 - Araştırma yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Amel, ilim
"Az amelle beraber olan ilim, çok amelle birlikte olan cehâletten daha faydalıdır." İmam-ı Azam Ebû Hanîfe
Sayfa 114 - Araştırma yayınlarıKitabı okudu
İman-Amel
İman amelden ayrıdır amelde imandan ayrı bir şeydir. Müminin birçok zaman bazı amellerden muaf tutulması bunun delilidir. Bu muaflık hâlinde müminden imanın gittiği söylenemez. Örneğin adet günlerinde bayanlardan namaz kalkmaktadır. Bu durumda, âdet dönemindeki bayandan imanın kalktığını yahut imanın terk edilmesinin emredildigini söylemek câiz değildir. Yine Şâri/kanun koyucu (Allah) ma'zur durumdaki kimseye; orucu terket, sonra kazasını yerine getirirsin. Fakat bu durum için: imanı bırak, sonra kazasını yerine getirirsin şeklinde izâh edilmesi câiz değildir. Fakirin zekât vermesi gerekmez, demek caizdir. Fakat fakirin iman etmesi gerekmez, demek câiz değildir.
Ameller
Ameller; farz, fazilet ve ma'siyet olmak üzere üç kısma ayrılır. Farzlar; Allah'ın emri, dilemesi, muhabbeti, rizâsı, kazası, kudreti, ilmi, muvaffak kılması, yaratması ve Levh-i Mahfûz'da yazması ile meydana gelir. Fazilet: Allah'ın emriyle değildir, fakat Allah'ın dilemesi, muhabbeti, rızâsı, kaderi, kazası, hükmü, ilmi, muvaffak kılması, yaratması ve Levh-i Mahfûz'da yazması neticesinde meydana gelir. Fazilet Allah'ın emriyle değildir. Eğer emriyle olsaydı zaten farz olurdu. Fakat fazilet Allah'ın dilemesi, muhabbeti, rızâsı, kaderi, kazası, hükmü, ilmi ve muvaffak etmesi, sebepleri yaratması, güç yetirmeyi vermesi ve yaratmasıyladır (çünkü Allah kullarının fiillerinin yaratıcısıdır), ayrıca Levh-i Mahfûz'da yazılması ile meydana gelir. Günahlar ise, Allah'ın emriyle değildir. Günahlar O'nun iradesiyle meydana gelir fakat buna muhabbeti yoktur, kazası iledir fakat rızâsı yoktur, takdiriyledir ama tevfiki yoktur. Ayrıca hızlânı, ilmi ve Levh-i Mahfûz'da yazması ile meydana gelir.
Sayfa 52 - Araştırma yayınlarıKitabı okudu
Ebû Hanîfe İlim Silsilesi
Emîrû'l-Müminin Ebû Câfer'in huzuruna girdim. Bana ilmi nereden aldığımı sordu. Ben Hammad'dan, o İbrahim'den, o da Ömer b. el-Hattâb, Ali b. Ebû Talib, Abdullah b. Mesud ve Abdullah b. Abbas'tan aldı dedim. Bunun üzerine Cafer, 'Çok güzel, çok güzel, kendini iyi ve mübarek kimselerle dilediğin gibi tevsik ettin ey Ebû Hanîfe' dedi.
Sayfa 17 - Araştırma yayınlarıKitabı okudu
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.