Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı

İlber Ortaylı

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı Sözleri ve Alıntıları

İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı sözleri ve alıntılarını, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı kitap alıntılarını, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
IV. Mustafa saltanatı kurtarmak için amca oğlu III. Selim'in ve kardeşı veliaht Şehzade Mahmud'un idamını emretti. Dışarıda; Rumeli askeri kapıları zorlarken sarayın içinde bir kovalamaca başlamıştı. III. Selim, celladlariyla boğuşarak katledildi. Şehzade Mahmud ise Haremdeki fedakar kadınlar tarafından kurtarıldı.
Dilini okumayan bir tebaanıın varlığından söz etmek mümkün değildir,böyle bir tebaa yok mesabesindedir.
Reklam
Bir toplumda değişme başladığında bu değişim, öngörülen alanlar kadar, öngörülmeyen alanlarada sıçrar.
Osmanlı siyaset anlayışın da "kaba Türk" denen zümre 18.yüzyıldan itibaren kesinlikle devlet yönetimine sahip oluyordu.
Kuşkusuz çeşitli tarikatların tekkeleri de kamuoyunun oluştuğu merkezlerdendi, iktidarın tarikatları bir şekilde denetim altına almasının, zaman zaman yakınlık göstermesinin zaman zaman baskı altında tutup izletmesinin nedeni açıktır.
İttifakların bedeli kısmen arzuyla, kısmen çaresizlikle ödenir.
Reklam
Kitabın yaygın olmadığı bir toplumda, gazete ve gazeteci önemli bir rol üstlenmiş ve siyasal otoriteyi denetlemeye aday olan yeni bir toplumsal odak doğmuştu.
Tanzimat insanının oluşumunda geleneğin payı vardır, ama geleneği değiştirme geleneğide Tanzimatçılarla başlamıştır.
Tanzimat Türkiye tarihinde devrim değil, devrim hazırlayıcı sonuçlar doğuran bir harekettir.
Tanzimat döneminin devlet adamları siyasal katılma, mahalli demokrasi gibi bir siyasal programı benimsemiş kimseler değillerdi. Hatta böyle bir siyasal gelişme onları ürkütürdü. Onların istedikleri kanuni ve adil bir idarenin kurulmasıydı.
Sayfa 166 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
1826'da yeniçerilerin imha edildiği kanlı olaya Vaka-i Hayriye denmişti. 1839 Kasım'ında Gülhane'de ünlü fermanı okuyanlar, Tanzimat-ı Hayriye diye "hayırlı düzenlemelerin yapılacağı hayırlı bir devri" açtıklarını ileri sürüyorlardı.
Osmanlı idaresi, toplum ve devlet hayatının temel kurum ve ilişkilerini, şer'i mevzuattan çok, örfi kanunlarla, hatta mahalli gelenek ve teamüllere göre düzenlemeyi tercih etmiştir.
Sayfa 181 - Kronik KitapKitabı okudu
Sözde ak bahtlılar olan Osmanlı ailesinin şehzadeleri, tahta çıkamazlarsa kara bahtlılar olurlardı.
Sayfa 105 - Kronik KitapKitabı okudu
TÜRK adı seçkin Osmanlı grupları kadar bazen İstanbul halkı arasında bile hakeret olarak kullanılırdı.
Sayfa 67 - Kronik KitapKitabı okudu
1.208 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.