Ölümsüzlükten, batılıların kullandığı manada bir ölümsüzlükten bahsedildiği sanılabilir. Fakat durum bu değildir. Metafizik ve doğulu manasıyla ölümsüzlüğün ancak bütün (bireysel olan ve olmayan) kayıtların ötesinde fiili tamlığına kavuşacağı doğrudur, öyle ki mümkün her türlü ardışıklık tarzından mutlak olarak bağımsızlığı onu bizzat Ebedilikle özdeş kılar; yani ona verilen ismi zamansal bir "süreklilik". ya da herhangi bir sürenin sonu belirsizliğine de vermek bütünüyle yanlış olacaktır.
Bir insan ölüme yaklaştığında, söz ve ardından da diğer on harici meleke batını hasse içinde söner, çünkü harici uzuvların faaliyeti batını hasseden önce durur
Bireysel "yaşayan nefs" rüya halinde "kendi ışığına sahiptir" ve sadece kendi arzusu vasıtasıyla, tamamen kendisinden kaynaklanan bir alem üretmektedir
Herhangi bir kavrayışın geleneğin temel ilkesiyle uyum içinde olması, bu kavrayışın ortodoksluğu açısından zorunlu ve yeterli sebeptir. Ancak ortodoksluk kelimesini dini tarzda anlamamalıdır (yorum hatalarını önlemek amacıyla bu noktayı vurgulamak gerekiyor, zira Batı'da ortodoksluk genellikle sadece dini bakış açısından söz konusu