İnsanca, Pek İnsanca 1
Friedrich NietzscheEn Eski İnsanca, Pek İnsanca 1 İletileri
En Eski İnsanca, Pek İnsanca 1 iletilerini, en eski İnsanca, Pek İnsanca 1 okur görüşlerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Rakibesiz. - Kadınlar kolayca anlarlar bir erkeğin ruhunun sahibesi olup olmadığını ; rakibesiz sevilmek isterler ve ilerleme hırsının hedeflerine, siyasal görevlerine, bilimlerine ve sanatlarına tutkuyla bağlıysa erkek, bunları kınarlar. Meğerki erkek bunlar sayesinde sivrilsin - o zaman erkekle bir aşk bağı içindeyseler, aynı zamanda kendileri de sivrilmeyi umarlar; bu durumda kolaylık gösterirler sevgililerine.
Friedrich Nietzsche 
İnsanca, Pek İnsanca 1
Dünya klasikleri listesi (İş bankası kültür yayınları)
1) Jane Austen - 
Gurur ve Önyargı
2) Novalis - 
Geceye Övgüler
3) Oscar Wilde - 
Mutlu Prens - Bütün Masallar, Bütün Öyküler
4) Hans Christian Andersen - 
Seçme Masallar
5) Anonim - 
Kerem ile Aslı
6) Henry James -
Toplumsal Empati
"... psikolojik parçalarını ayırma ve toplama sanatı her şeyden önce insanlar hakkında çok şeyin, insan hakkında ise hiçbir şeyin konuşulmadığı zümrelerin cemaatinde eksiktir." (Sayfa 55)
İnsanca, Pek İnsanca 1 Friedrich Nietzsche
~KENDİMCE~
Bir kişi, tek başınayken anlamaya odaklı düşünüyor olabilir. Olayları, kavramları, kişileri... Bu kişinin yanına bir kişi daha eklenince ve gelen kişi" anlama, anlamaya çalışma" çabasını pek kullanmayan biri ise artık direkt hüküm verilerek konuşulur. Olayların, davranışların, kişilerin karakterinin altında yatan nedenler sorgulanmaz, anlamaya çalışılmaz. Topluluktaki kişi sayısı arttıkça anlamaya çalışma faaliyeti gittikçe azalır. Eklenen kişilerin bu yöndeki özellikleri ile bağlantılıdır bu durum. Yani; topluluğun tercihi kişilerin davranışlarını, karakterini, söylemlerini "anlamaya çalışmadan" ; sebebi, süreci düşünmeden hüküm vermek ve kişileri çekiştirmekse topluluktaki bireylerin de yapısı böyle olduğu içindir. İnsanın, insanların özü konuşulmalı, öz anlamaya çalışılmalı. Yoksa postta kalır düşünceler. Derine inemezler.
KİŞİLİK ÖZELLİĞİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ
"Kişiliğinden sözü edilen bir biçimde kopmak yerine, onu hiçbir kararsızlığa ve muğlâklığa düşmeden yaşamak, her durumda daha zordur; ayrıca bunu yapmak daha fazla akıl ve düşünme gerektirir." (Sayfa 132)
İnsanca, Pek İnsanca 1 Friedrich Nietzsche
~KENDİMCE~
Kişilik, doğumdan itibaren oluşmaya başlar. Aile, arkadaşlar; sıkıntılar, kolaylıklar; üzüntüler, mutluluklar... Kısacası kişilik yaşamla, yaşanılanlarla şekillenir, oluşur.
Bir yaştan sonra çoğu özellik yerleşmiş olur. Örneğin; neye, ne kadar kızıldığı; keyifli mi keyifsiz mi, eğlenceli mi yoksa sert mi olunacağı bir yaştan sonra yerleşir. Kişiliğe oturan bu gibi özelliklerin değişmesi için çok büyük olaylar, çok güçlü etkiler gerekir. Sevilenlerin kayıpları, çok önemli maddi zorluklar gibi...
Çevre, toplum, insanlar birçok kişilik özelliğini, düşünceyi gizlemeye, göstermemeye neden olabilir. Eleştiriler, uzaklaştırmalar, dışlamalar, küçümsemeler... Bunlar insanın çekinmesine ve bu nedenle de kişilik özelliklerini saklamasına neden olabilir.
Ancak herkes biriciktir. Herkesin kişisel özelliği farklı farklıdır ve bu özellikleri özgür bir şekilde yaşamak önemlidir ve değerlidir. Evet, zordur ama bunun için değerlidir ve önemlidir. Yoksa kendimiz olmaktan çıkarız. Her şeye, her yere hemen uyum sağlayan; her düşünceye, görüşe katılan; her toplulukta bulunan kişiler bukalemun gibidir ya da yılan. Kim bilir belki bu da bir kişilik özelliğidir. Bu kişiler için kişilikten söz edilebilirse...
ÜRETİM DÜŞMAN
"Yaşamını bir düşmanla savaşmaktan kazananın, düşmanın yaşamda kalmasında çıkarı vardır." (Sayfa 316)
İnsanca, Pek İnsanca 1 Friedrich Nietzsche
~KENDİMCE~
Elektrik; barajlarda üretilir, rüzgarla, güneş enerjisiyle; nükleer santral ya da kömürlü santrallerde üretilir. Elektrik üretimini sağlayan maddelerin ya da olayların olmaması elektrik üretimini durdurur.
Aynı bu şekilde; menfaatini, yararını, maddi kazancını, hatta manevi kazancını kavgaya, tartışmaya, savaşa bağlamış kişinin, devletin düşmana ihtiyacı vardır. Hatta kendi kendine düşman üretir ve kullanır. George Orwell bunu kitaplarında anlatmıştır. Hem 1984'te hem de Hayvan Çiftliği'nde. 1984'te; Okyanusya, bir Avrasya ile bir Doğu Asya ile savaşır. Büyük Birader, iki ülkeyi sırayla düşman ilan eder. Birisiyle barış yapınca diğeriyle savaşa başlar. Hayvan Çiftliği'nde de yönetimi ele geçiren domuzlar karşı çiftlikle sürekli savaş halindeymiş gibi hareket eder.
Evet, bu durum günümüzde de artarak devam etmektedir. Silah şirketleri olan gelişmiş ülkeler, savaş halinde olan ülkelere silah satmaktadır. Ayrıca aynı zamanda ilaç da satarak çifte kazanç elde ederler. Manevi kazançlarına örnek olarak da savaşan ülkeler ile ilgili sempozyumlar, toplantılar düzenleyerek oradaki sorunları konuşurlar. Sanki bu ülkelerin iyiliğini düşünüyormuş gibi yardımsever görünmeye çalışırlar.
Bu çıkar durumu politik olarak çok kullanılır. Düşmanın etkisi ile yapılacak mağdur edebiyatıyla meşru müdafaa hakkı öne sürülerek kazanç sağlanır. Bu aynı zamanda askeri bir taktiktir de. Yani; aslında çoğu düşman sipariş üzerine üretilir.
Bir tiyatro oyuncusu sonunda en büyük acısında, örneğin evladının cenazesinde bile, rolünün bıraktığı izlenimi ve genel sahnesel etkiyi düşünmekten vazgeçmez; kendi acısına ve bu acının dışavurumlarına, kendi kendisinin izleyicisi olarak ağlar. Friedrich Nietzsche İnsanca, Pek İnsanca 1
