Kitap İran'dan Fransa'ya gelen iki arkadaşın (Özbek ile Rika) birbirleriyle, dostlarıyla, gittikleri yerde tanıştığı insanlarla olan mektuplarını içeriyor. Yazar, biraz roman tadı vermesi için Özbek karakterinin sarayında yaşanan anları da anlatmış mektubunda. Kadınlarla olan münasebeti, saray polemikleri vs kitabı sürükleyici yapmış.
9 yıla yayılan bu eserde yazar elinde daha birçok mektubun olduğunu söylüyor. Fakat belli bir kısmını paylaşmış okurları ile. Montesquieu, dönemin sansüründen kaçmak adına ismini gizliyor, yayımlandıktan sonra büyük beğeni topluyor kitap. Yazar dönemin yönetim biçimi, iklimi, siyaset ilişkisini anlatır aynı zamanda. Devlete, köleliğe değinir. Dönemin Fransa'sına dair derin gözlemleri var. Sıkı toplumsal eleştirileri de mevcut. Bana göre fazla cüretkardı. Osmanlı, Türkler ve Müslümanlıktan bahsederken özellikle. Kitabın ortalarına doğru siyaset ve toplum anlatımından sıkıldığım oldu. Saray olayları ile kitabı akıcı hale getirdiği için okudum. İki İran asıllının Fransa seyahatini merak edenler için okunabilir bir eser.