Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Islak Kentin İnsanları

Zerrin Koç

Islak Kentin İnsanları Gönderileri

Islak Kentin İnsanları kitaplarını, Islak Kentin İnsanları sözleri ve alıntılarını, Islak Kentin İnsanları yazarlarını, Islak Kentin İnsanları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsanlar mı yaşamı sürüklüyordu, yaşam mı insanları? Belirsizdi. "
238 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kadınlar
Kadınların ezildiği dünyayı en iyi şekillendirmiş ve önümüze sermiş dedim ben bu kitabı okuduğumda. Bir kadın, ne kadar ışıl ışıl, konuşkan vs olursa olsun zamanın ve hayatın onu ne denli yorduğunu, benliğini yavaş yavaş kaybettiğini anladım. En başlarda sıkıldım çünkü ne anlattığını anlayamadım. Ama devam ettiğim sayfalar beni hızla sürükledi. Her neyse, kitap güzel. Okunması çok şey kaybettirmez. :)
Islak Kentin İnsanları
Islak Kentin İnsanlarıZerrin Koç · Can Yayınları · 200019 okunma
Reklam
İyilik ve Kötülük
Kötülük de iyilik de tohuma benzer. Ana karnındayken ikisinden de içimize serpilir. Hangisi daha çok serpilmişse, zaman içinde az olanı öğütür, yutar, ya iyi olursun ya kötü. İyi; kötü olmaz, kötü de iyi olmaz. Eğer ki arada kalmışsan, o vakit halin yamandır, feleğin kuklası olursun.
Sayfa 197 - Can Yayınevi, Alim BeyKitabı okudu
( 1945 yılında ) Samsun halkının en önemli özelliklerinden biri giyime kuşama olan düşkünlüğüydü. Genç kızlar, vistra adı verilen yumuşak keten elbiselerin üstüne dekor alırlardı. Dekor, günümüzdeki tüniğin o zamanki adıydı. Uzun kollu, kalçaları örten tek düğmeli ayrı bir giysiydi bu. Tek düğme kapatılmazdı. Ayakkabılar, dolgu ökçeli, tokalı ya da zincirli olup, el yapımıydı. Kız çocukları daha çok gropdechen ya da birman adı verilen, canlı renklerden oluşan kumaşlardan hazırlanmış giysiler kullanırdı. Orta sınıfın altındakiler mevsimine göre, basma, poplin, divitin, pazen kumaş kullanıyorlardı. Erkekler bol paçalı keten ya da yünlü kumaşlardan hazırlanan kemer altından serbest pensli pantolon, üstüne de Frenk yakalı gömlek, yelek, ceket ve fötr şapka alırlardı…
Sayfa 142 - Can Yayınları
O yıl ( 1950’ler ) tüccar sayısı oldukça çoğalmış. Özellikle tütün işi büyük bir tırmanış göstererek, ticaret yaşamında ilk sıraya yerleşmiş görünüyor. İkinci sırada tekstil ürünlerinin toptancıları göze çarpıyor. Zahireciler Saathane Meydanı’nı tutarken Subaşı, zanaatçıların elinde. Ünlü bakırcılar yokuşu, torna tezgâhları, ayakkabı yapımcıları, terziler, eczacılar, yorgancılar, doktor muayenehaneleri gene aynı yerde. Kereste piyasasına, batı Trakya ve Yugoslavya’dan gelen göçmenler hakim durumda. Saathane Meydanı’nın dik uzanan sokaklarında kuyumcular bulunuyor. Şehir o günlerde ilçe ve köylerin akımından uzaktır. Ekonomik gücün yarattığı sosyal yapıdaki ayrım oldukça belirgin. Şehir kulübü üye seçiminde oldukça titiz davranmakta, zanaatçı tek üye kabul etmemektedir.
Sayfa 200 - Can Yayınları
238 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
352 günde okudu
Buhara da başlayan 100 yıllık bir öykü... üç kuşak.. acılar sevinçler... karakterler çok iyi çok zengin... samsun da 1917 1932 yılları ve ilişkileri çok iyi verilmiş... titizlik ile çalışılmış belli... tavsiye ederim...
Islak Kentin İnsanları
Islak Kentin İnsanlarıZerrin Koç · Can Yayınları · 200019 okunma
Reklam
238 syf.
8/10 puan verdi
Samsunlu olmanın en bariz yansımalarından birisi de içinde ‘Samsun’ geçen bir şey gördüğünde kalp atışlarının hızlanmasıdır. Bu, gurbette bir 55 plaka olabilir, televizyonda Samsun’u gösteren bir program olabilir ya da herhangi bir sanat eserinin Samsun’dan söz ediyor olması da olabilir. Bu anlamda Zerrin Koç’un Can Yayınları etiketli ‘Islak
Islak Kentin İnsanları
Islak Kentin İnsanlarıZerrin Koç · Can Yayınları · 200019 okunma