Spoiler içerir:
Bu kadının geçmişinin araştırırsanız türk kanı taşıdığına ilişkin bir bilgiye rastlayabilirsiniz, zira ben okuduğum tek kitabına rağmen bundan ziyadesiyle eminim. İyi kadın sarılır kötü kadın sevişir mottosuyla kitabı bitireceğinini düşündüm bir ara neyse ki bizim über iyi kalpli, insanlık vasıfları üst düzey, merhametli, vicdanlı, naif ana karakterimizin büyük kızı çatır çatır sevişti de rahatladım.
Ölünün arkasından konuşulmaz, kendisine pek laf etmek istemiyorum lakin ablacım; evlilik birliği devam ederken eşlerin başkalarıyla ilişki kurmaları sana göre bu kadar yanlış madem, o zaman kitabında neden böyle bir şeye yer veriyorsun da sonrasında kitap boyunca iyi karakteri aklamak için yırtınıp duruyorsun ve kitabın bütün inandırıcılığını yitirmesine neden oluyorsun?
Allah'tan şu an adını hatırlayamasam da öğretmenin büyük kızıyla takılan o öğretmen gibi bir karakter yaratmışsın da bu benim kitaba sımsıkı sarılmamı sağladı. Adamın yaşam tarzı muazzam, tam benlik. Şarap, puro, iyi müzik ve ahhh kadınlar.
Ne diyordum? Ya ablacım sen iki ana karakterin ilişkilerini meşrulaştırmak için tüm yan karakterleri öldürmüşsün. Bak bunu yapmasan bu kitabın bu kadar sevilmeyecekti ve senin gibi tecrübeli bir yazar bunu iyi bilir bence. Dolayısıyla okuyucuyu böyle eline alıp istediği yöne kuzu kuzu çeken yazarların kurnazlıklarını eleştirsem de istediklerini elde etmelerindeki başarıyı görmezden gelemiyorum ne yazık ki.
Ayrıca bu kitabı bu isimle (orijinal adı Evening Class) Türkçeye çevirmek de cidden büyük bir ticari kabiliyetin varlığına delalettir.