İvan İlyiç tam anlamıyla hayatının baharında bir hukukçu. İşinde istediği mevkiye ulaşınca bir ev alıyor ve evi ailesinin beğeneceğini düşündüğü şekilde düzenlemeye başlıyor. Evi düzenlerken yaşadığı küçük bir kaza bütün hayatımı karartıyor. Nitekim sonunda onu ölüme kadar sürüklüyor. Tolstoy her kitabında olduğu gibi bu kitabında da karakterin içinde bulunduğu psikolojiyi, dengesiz ruh halini insana çok iyi geçiriyor adeta okuyucuyu o haleti ruhiyeye sokuyor. Okurken kendimi kah karısına nefretle bakarken buldum kah oğluna acıyıp tüm aileye şefkatle gözlerim dolu dolu bakarken buldum.
#alıntılar
.
"Hayat gitgide artan acılar demek; artan bir hızla en dibe, en korkunç acılara doğru uçmak demekti. İşte ben de uçuyorum..."
.
"Ne bu şimdi? Ne için bütün bunlar? Olacak şey mi! Böylesine anlamsız ve iğrenç olabilir mi hayat? Hayat bu kadar anlamsız ve iğrençse, o zaman niye ölünüyor; hem de acılar çekerek?..."
.
Hayat bu kadar anlamsız ve iğrençken sen de acılar çekerek uçtun gittin İvan ilyiç... Hem de böğründeki o sızıdan başka daha derin acılar çekerek....