Kitabın başlarında; Profesör Persikov'un, canlılar üzerinde biyolojik etkileri olan kızıl ışınlarını keşfetmesinin, geliştirmesinin sonra bunların kamuoyuna yansımasının ve de ülkedeki tavukların başlarına gelenlerin anlatıldığı bölümlerin, okuyucuyu biraz sıkma olasılığı olsa da hikaye sonra sonra açılıyor ve akıllara ziyan bir bilim-kurgu, macera hikayesine dönüşüyor, final bölümü bir hayli muazzam. Dönemin Sovyet sistemine eleştiriler getirildiği savunulan bu okunası Bulgakov kitabını sizlere tavsiye ediyorum.
Hani bu tür eleştiriler ilgimi çekmiyor diyorsanız veya bilim-kurguya meraklı değilim diyorsanız dahi, tecrübe edilmesi gereken sıradışı bu edebi eseri yine de okuyunuz derim, tavsiye olunur...
