Yazarın kalemi beni etkilemeye devam ediyor bu eserinde ise kadın erkek ilişkilerine değinmiş ama öyle yüzeysel bir değinme beklemeyin .
Kadını , gençliğinden alıp yaşlılığına , toplumla ve erkeklerle olan anlasmazliklarina kadar incelemis hemde cok sarsıcı açılardan...
Kitap konusu ise ; bir tren yolculuğu öyküsüyle başlıyor, insanoğlunun ruhunun derinliklerinde uyuyan şiddete, kıskançlığa, zavallılığa uzanıyor. Trende başlayan bir söyleşi sırasında yolcular arasında bulunan, kitabın baş kahramanı Pozdnişev, nasıl olup da böyle çöktüğünü, bezginleştiğini , onu cinayet işlemeye kadar nelerin sebep olduğunu anlatiyor..
Pozdnişev gençliğinde sefih bir hayat sürmüştür. Büyük bir ihtirasla evlendiği karısıyla evlilikten hemen sonra şiddetli geçimsizlik yaşamaya başlamıştır. Ayrica Pozdnişev, mutlu bir evliliğin mümkün olmadığını çünkü hem erkek hem kadın herkesin birbirini aldattığını düşünmektedir. Evlilik sonucunda çocukların dünyaya gelmesi ebeveynlerin özgürlüklerinin kısıtlandığını vurguluyor...
Kadın erkek ilişkilerinde gerçek sevgi ve eşitlik var mıdır , boşanma oranlarının artması ekonomik özgürlüğe mi dayanmakta yoksa sevgi bağının aldatmalarla sarsılmasına mı, kıskançlık ne dereceye kadar normaldir gibi gibi bir cok sorulara cevap veren bir eser.
Tabi cevaplar kitabı okurken kişiye göre ters gelebilir ,,,,,
Çünkü ,
Tolstoy, bu eseri yayımladığında toplumu ahlaksızlığa yöneltmekle suçlanmış.
Kitap ismini Beethoven'in 9. Senfonisinden almış , okurken dinlemenizi tavsiye ederim