Monte Cristo Kontu, Üç Silahşörler gibi unutulmaz klasiklerin yazarı Alexandre Dumas'ın adaşı (dünyada isim kalmamış gibi )olan oğlundan bir klasik: Kamelyalı Kadın...
Kamelya çiçeği "kaderim sizin elinizde" anlamına geliyormuş. Kamelyalı Kadın Marguerite de güzelliği ile meşhur olan, kendi kaderini en başta başkalarına teslim eden bir yosma iken hukukçu Armand ile tanışır ve bundan sonra kaderini sadece ona teslim etmek isteyeceği bir aşka yelken açar.
Söz konusu aşk, tutku olunca ama'ların kapı dışarı edilebildiğini okuyorken birdenbire toplum baskısı yine galip çıkar eserde. Armand mı güzel sevdi Marguerite mi güzel sevdi diye bir ayrım yapamayacağım ikisi de bir tatlı söz, bir güzel bakış için ellerinden geleni yaptı. Aşkı yaşadılar bu da onlara yeter.
Marguerite'nin "Erkekler için onurda ilk sırada, saygıda son sıradayız."cümlesi ile birlikte erkeklerin canı istediği gibi kadınlarla vakit geçirebileceğini ama kadının her türlü adının çıkıp kötü olacağını göstermiş oldu.
Kitap fena değildi, tam bir yeşilçam draması hakimdi. Sevdim ama en sevdiğim klasiklerden olmayacağı kesin.