Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kazablanka

Howard Koch

Kazablanka Gönderileri

Kazablanka kitaplarını, Kazablanka sözleri ve alıntılarını, Kazablanka yazarlarını, Kazablanka yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
99 syf.
·
Puan vermedi
İkinci Dünya Savaşı'nın ilk aşamalarında Fas'ın Kazablanka kentinde bir gece kulübü işleten, dünyadan bıkmış, alaycı bir eski vatansever olan Rick Blaine'in hikayesi. Yerel otoritelerden sürekli aldığı baskılara rağmen Rick'in kafesi, Amerika'ya kaçmalarına yardımcı olacak yasa dışı mektuplar almak isteyen mülteciler için bir nevi sığınak haline gelmiştir. Ancak Rick'in eski sevgilisi Ilsa ve kocası bir gün kafesine geldiklerinde Rick, öngörülemeyen komplikasyonları, kalp kırıklığını ve nihayetinde dayanılmaz bir kararı beraberinde getirecek zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya kalır.
Kazablanka
KazablankaHoward Koch · Can Yayınları · 199310 okunma
Sen özür diledin diye benim çektiğim acılar yok olmuyor anladın mı?
Reklam
Sen özür diledin diye benim çektiğim acılar yok olmuyor anladın mı?
CAN YAYINEVİ
Sen özür diledin diye benim çektiğim acılar yok olmuyor anladın mı?
"-Sana iki kelimelik,sonunu bilmediğim bir hikaye anlatayım mı?" -"Evet." "-Seni seviyorum."
"Sen özür diledin diye benim acılarım geçmiyor!"
CAN YAYINEVİ
Reklam
"Here's looking at you, Kid" "Yukardaki sana bakıyor çocuk"
Ugarte: You know, Rick, I have many a friend in Casablanca, but somehow, just because you despise me, you are the only one I trust.
Rick Blaine: I stick my neck out for *nobody*!
Rick Blaine: [reading] Are my eyes really brown?
Reklam
Customer: Um, waiter? Will you ask Rick if he will have a drink with us? Carl Headwaiter: Madame he never drinks with customers. Never. I have never seen it. Customer: What makes saloon keepers so snobbish? German Banker: Perhaps if you tell him I run the second largest banking house in Amsterdam? Carl Headwaiter: Second largest? It wouldn't impress Rick. The leading banker in Amsterdam is the pastry chef in our kitchen. German Banker: We have something to look forward to. Carl Headwaiter: And his father's the bellboy.
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.