Bige Güven Kızılay ile geçen yıl okuduğum Kehribar Zamanında Aşk ve Emanet romanları sayesinde tanıştım. Her iki kitapta beni çok etkiledi. Bu seneye de yine yazarın başka bir romanıyla merhaba demek istedim. İyi ki okudum dediğim harika bir roman Kırk Yama.
Günümüzde pek sık rastlayamadığımız sıcacık insan ilişkilerinin, dostlukların, fedakarlığın, vefanın, sabrın romanı Kırk Yama.
Ankara’da aynı mahallede oturan Efser ve Sedef’in tesadüfen başlayan arkadaşlıklarının dostluğa dönüşmesini okurken bir yandan da 1970-1990 yılları arasında gerçekleşen siyasal olayları hatırladım. Özellikle kanlı 1 Mayıs’ı ve 1980 ihtilalini tekrar yaşamak canımı yaktı
İki arkadaşın farklı kültüre ve görüşe sahip aileleri arasında gelişen dostluk ilişkisi öyle güzel anlatılmış ki imrenerek okudum. Yaşanan olaylar, pek çok karakter resmen ince ince dokunmuş kitaba. Sedef ve Efser’in aşkı bulup evlenmelerini, meslek seçimlerini okurken heyecandan kalbimin pır pır ettiği, üzüntüden, hayal kırıklığından ağladığım, bir o kadar da sevindiğim, güldüğüm çok olay var Resmen o anları yaşadım. Elimden bırakamadığım bir kitaptı.
Ankara’da yaşayanlar için çok güzel hatırlatmalar da var. Mesela Kuğulu Park, Gençlik Parkı, Atatürk Orman Çiftliği, Merkez Lokantası… Her ne kadar Ankara’da yaşamasam da beni de derinden etkileyen yerler hepsi.
Mutlaka ama mutlaka okumanız gereken harika bir kitap. Şiddetle tavsiye ediyorum.
