Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Koçi Bey Risaleleri

Koçi Bey

En Yeni Koçi Bey Risaleleri Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Koçi Bey Risaleleri sözleri ve alıntılarını, en yeni Koçi Bey Risaleleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı İmparatorlugu'nda birbirini kontrol eden birtakım kurumlar vardır, Bunlar hükümdarlık kurumu, saray erkani, ordu, ilmiye sınıfı, bazen de halk ve es- naftr. Hukuken hükümdar her şeye kayıtsız şartsız hakim sayılırsa da, yeniçerileri- le ilmiye sınıfı kendisine karşı birleştiğinde aciz bir duruma düşer; tahtından indiri- hir, öldürülür ya da bu sınıfların tam hakimiyeti altına girer. Silah gücünü elinde tu- tan yeniçeri ordusu da her zaman duruma hakim olamaz; hükümdar ile ilmiye sınıfı ve halk birleşirse, yeniçeri zorbaları kaçacak delik arar. Bazen de saray ağaları mem- lekete hakim olur, fakat halkın, ilmiye sınıfının ve yeniçerilerin birleşmesi bu agala- nn saltanatına son verir. Kısacası XVII. yüzyılda Topkapı Sarayı ve Istanbul bir ent- rika ocağdır.
Velhasıl insanoğlu kahr ile zapt olunur, yumuşaklıkla olmaz.
Reklam
Bir işin aslı bâtıl olursa, ayrıntıları nasıl doğru olur?
Zulüm görenlerin ahı hanedanları harap eder. Dertlilerin gözyaşları dünyayı sulara boğup yok eder.
Sözün kısası, benim devletli hünkârım, reaya padişahların hazinesidir. Eğer reaya mamur olur ve zulüm olmazsa padişahın hazinesi dolu olur. Bugün reaya bir kuruş versin [diye] emr-i şerif iletseniz, nice yüz bin kuruş olur. Hiç vakit geçirmeden lazım olan şey, reayayı koruyup zalimlere çiğnetmemektir. Baki ferman devletli hünkârımındır.
Sayfa 131 - Sultan IV. Murada Devlet Yönetimindeki Bozukluklar ile Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Sunulan Risale, Kabalcı Yayınevi: 315, Birinci Basım İstanbul Mart 2008, Şark Klasikleri Dizisi:12, [ISBN: 975-997-121-6]Kitabı okudu
Velhasıl, geçmişteki ulu ataları olan büyük Osmanoğulları sultanları bunca kaleler ve memleketler fethedip, bunca hayratlar ve güzel şeyler meydana getirmişlerdir. Saadetli padişahım ki, bu düzeltmeyi yapıp insanların ahvalinin düzenine önem vereler, her mansıbı ve dirliği hak eden erbabına lütuf buyuralar ve hak etmeyenleri dağıtalar. Bu güzel işlerin geçmişteki bütün hükümdarların hayratlarına ve güzel işlerine üstün olup, nice bin mescit ve cami yapmaktan daha faydalı olacağı kesindir. Doğru ve temiz niyet ile adalet ve doğruluk icra eder, zulüm ve fesadın kaldırılmasına yönelirlerse kendisinden yardım dilenilen Allah'ın fazlı ile her iş kolay olur. lyi ün, adalet ve doğruluk sesleri rub'-ı meskûna yayılır; doğudan batıya varıncaya kadar etraftaki sultanlara korku, dehşet ve heybet düşer; yüce Allah'ın emriyle kimse karşı koyamaz. Ve muhalefete güçleri yetmeyip mecburen baş eğerler.
Sayfa 94 - Sultan IV. Murada Devlet Yönetimindeki Bozukluklar ile Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Sunulan Risale, Kabalcı Yayınevi: 315, Birinci Basım İstanbul Mart 2008, Şark Klasikleri Dizisi:12, [ISBN: 975-997-121-6]Kitabı okudu
Reklam
Sene 1631
"Mübarek hükümdara malum ola ki: Zulüm ve rüşvet herhangi bir devlette meydana çıkar ve aşikâr olursa o devlet harap olup yıkılır ve talihi tersine döner. Bu tür hallerin hepsi, tarih kitaplarında bu şekilde araştırılmış ve beyan olunmuştur. Doğrusu bu ikisi [zulüm ve rüşvet] de gayet korkulacak ve çekinilecek, evleri barkları harap edici ve melun şeylerdir."
Sayfa 92 - Sultan IV. Murada Devlet Yönetimindeki Bozukluklar ile Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Sunulan Risale, Kabalcı Yayınevi: 315, Birinci Basım İstanbul Mart 2008, Şark Klasikleri Dizisi:12, [ISBN: 975-997-121-6]Kitabı okudu
Velhasıl şimdiki halde reaya fukarasına yapılan zulüm ve saldırganlık hiçbir tarihte, hiçbir iklimde ve hiçbir padişahın memleketinde olmamıştır. İslam topraklarindan bir memlekette bir kimseye zerre kadar zulüm yapılsa ceza gününde [kıyamet gününde] hükümdarlardan sorulur, vükeladan [vekillerden] sorulmaz. [Ben] onlara sipariş ettim demek, âlemlerin Rabbinin huzurunda cevap olmaz. Zulüm görenlerin ahı hanedanları harap eder. Dertlilerin gözyaşları dünyayı sulara boğup yok eder. “Küfür ile dünya durur, zulüm ile durmaz.” Adalet, ömrün uzunluğuna sebeptir ve fukara ahvalinin düzeni padişahların cennetlik olmasının sebebidir. Bu dediğim sözler benim [sözlerim] değildir; ulemanın ve şeyhlerin sözleridir. İnanılmazsa onlara sorula. Ahval böyledir. Baki emir ve ferman, saadetli sultanım hazretlerinindir.
Sayfa 63 - Sultan IV. Murada Devlet Yönetimindeki Bozukluklar ile Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Sunulan Risale, Kabalcı Yayınevi: 315, Birinci Basım İstanbul Mart 2008, Şark Klasikleri Dizisi:12, [ISBN: 975-997-121-6]Kitabı okudu
Beylerbeyilerinde, sancakbeylerinde, vezirlerin ağalarında, müteferrika, çavuş ve kâtipler zümresinde, dilsiz ve cüce taifesinde, padişah nedimlerinde ve bölük halkının ileri gelenlerinde nice timar ve zeametler olup, kimi hizmetkârları üzerine, kimi azatsız kulları üzerine berat¹ çıkarmışlardır. Buralar adamlarının adına olur, ürününü kendileri yerler. İçlerinde öyleleri vardır ki, yirmi, otuz, belki kırk elli kadar zeamet ve timarı bu yoldan alıp ürününü kendileri yerler, sefer-i hümayun olduğunda, sırf yoklamada mevcut olsun diye [adamlarına] iki bin akçe harçlık verip, cebe ve cevşen (zırh) yerine aba ve kebe² giydirip, birer semerli beygir ile sefere gönderirler, kendileri evlerinde zevk ve sefa, seyir ve sohbette olurlar. Âlem harap olsa umurlarinda değildir ve Allah esirgesin dünyayı düşman alsa, sefer nedir bilmezler. Bey gibi geçinirler, ama din ve devlete dair kaygılar asla hatırlarına gelmez. ¹Berat: Osmanlı devletinde herhangi bir görev veya hizmete atama ya da maaş tahsis edilmesi, unvan veya nişan verilmesi dolayısıyla padişah tuğrasıyla birlikte yazılan fermanlar. ²Aba: Dervişlerin, aşağı tabakadaki ilmiye mensuplarının ve medrese talebelerinin giydiği palto türünden bir giysi. Kebe: Çoğunlukla çobanların giydiği kalın keçe giysi.
Sayfa 52 - Sultan IV. Murada Devlet Yönetimindeki Bozukluklar ile Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Sunulan Risale, Kabalcı Yayınevi: 315, Birinci Basım İstanbul Mart 2008, Şark Klasikleri Dizisi:12, [ISBN: 975-997-121-6]Kitabı okudu
Sene 1641, Sultan IV. Murad'a hitaben..
"Bu asırda da âlim ile cahil bir görülmeyip, ilim ve marifet sahiplerine imtiyaz verilse az zamanda yine evvelki mertebelerine varırlar."
Sayfa 49 - Sultan IV. Murada Devlet Yönetimindeki Bozukluklar ile Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Sunulan Risale, Kabalcı Yayınevi: 315, Birinci Basım İstanbul Mart 2008, Şark Klasikleri Dizisi:12, [ISBN: 975-997-121-6]Kitabı okudu
Reklam
Şimdi malum-ı hümayun ola ki, İslam şeriatının kalıcılığı ilimledir ve ilmin kalıcılığı da ulemayladır. O yüzden [padişahın] yüce ataları zamanında ilme ve erbabına [ulemaya] olan hürmet ve izzet hiçbir devlette olmamıştır. Onlara olan saygının meyvesiyle nice güzel eserler görmüşlerdir. Ulemanın hallerinin düzenli olması, din ve devletin en mühim hususlarındandır. [Ne yazık ki ulemanın düzeni] bu sıralar gayet bozuk ve karmakarışık olmuş, halleri değişmiştir.
Sayfa 45 - Sultan IV. Murada Devlet Yönetimindeki Bozukluklar ile Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Sunulan Risale, Kabalcı Yayınevi: 315, Birinci Basım İstanbul Mart 2008, Şark Klasikleri Dizisi:12, [ISBN: 975-997-121-6]Kitabı okudu
Saadetli ve şevketli, arslan saldırışlı hakan hazretlerinin yiğitlik dolu mübarek kalplerine gizli değildir ki; dokuz yüz seksen iki [1574] tarihine¹ gelinceye kadar büyük vezirlerin istiklali tam olup, vezir-i azamlık makamında olanların işlerine müdahaleye hiçbir fert kadir değildi. Daralıp genişleme, azletme ve atama ellerinde olup, padişah ile onlar arasında olan muameleleri kimse bilmezdi ve bir işe karışmaya kimsenin cesareti yoktu. Yukarıda adı geçen tarihten itibaren nedimler ve diğer [padişah] yakınları, padişahın huzur-ı hümayununda kendilerine yer ve rütbeler bulup, saltanat işlerine müdahale eder, vezir-i azamlara nice olmayacak teklifler eder oldular. Eğer onlar isteklerine müsaade etmezlerse hepsi gönül ve fikir birliği edip, huzur-ı hümayunda firsat buldukça [vezir-i azamların] haklarında nice iftiralar edip, padişahın gazabını hiç durmadan kışkırtarak günahsız yere kimini katl, kimini sürgün ettirdiler ve kiminin de varını yoğunu aldırıp, pek çok hakaretlere uğrattılar. ¹ II. Selim'in ölüp oglu III. Murad'ın tahta geçtiği yıl, Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselme devrinin bitişi olarak kabul edilir.
Sayfa 41 - Sultan IV. Murada Devlet Yönetimindeki Bozukluklar ile Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Sunulan Risale, Kabalcı Yayınevi: 315, Birinci Basım İstanbul Mart 2008, Şark Klasikleri Dizisi:12, [ISBN: 975-997-121-6]Kitabı okudu
...Daha sonra da alemlerin Rabbinin bir emaneti olan reaya ve berayanın¹ halleriyle meşgul oluna, bilgisine göre hareket eden din bilginlerinin ve gaza yolunda canını feda eden mücahit gazilerin haklarında [padişah hazretlerinin] hükümdarlara yaraşır şekildeki yüce inayeti ortaya çıka, her sınıfın iyiliği çok olanlarına saygı gösterile ve kötülük edenlerine hakaretler edile. ¹Reaya ve Beraya: Osmanlı devletinde vergi sorumlulukları açısından halkın ayrıcalıklı tutulan kısmını belirten beraya sözcüğü genellikle reaya ve beraya biçiminde ülkenin genel nüfusunu tanımlar. ‘Beraya’yı halkın çoğunlugunu oluşturan ‘reaya’dan ayıran başlıca özellik; her türlü şer'i ve örfi vergi yükümlülüğünün dışında kalmaları ve Müslüman olmalarıdır. Beraya ayrıcalığı kılıç ehli de denilen timarlı sipahilere, ilmiye sınıfına, imam ve müezzin gibi din görevlilerine ve tekke şeyhlerine tanınırdı.
Sayfa 26 - Sultan IV. Murada Devlet Yönetimindeki Bozukluklar ile Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Sunulan Risale, Kabalcı Yayınevi: 315, Birinci Basım İstanbul Mart 2008, Şark Klasikleri Dizisi:12, [ISBN: 975-997-121-6]Kitabı okudu
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.