Köşe Taşları Said Nursi'nin Düşünce Evreni

Ahmet Yıldız

Köşe Taşları Said Nursi'nin Düşünce Evreni Gönderileri

Köşe Taşları Said Nursi'nin Düşünce Evreni kitaplarını, Köşe Taşları Said Nursi'nin Düşünce Evreni sözleri ve alıntılarını, Köşe Taşları Said Nursi'nin Düşünce Evreni yazarlarını, Köşe Taşları Said Nursi'nin Düşünce Evreni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Modern Çağ taklit değil tahkik çağıdır: "Biz ehl-i haliz, namzed-i istikbaliz.Tasvir ve tezyin-i iddia zihnimizi işba etmiyor. Bürhan isteriz."
Taklit ise ilmi dolayısıyla da siyasi istibdadın habercisidir.
Reklam
Subjektif otoritelere dayalı bilgilerin objektif otoriteye dönüştürülme eğilimi (nazariyat-ı diniyyenin zaruriyat-ı diniyyeye dönüştürülmesi) İslam dünyasındaki tefekkür alanının en önemli problemlerinden birini teşkil etmiştir. Bediüzzaman bu probleme Münazarat isimli eserinde şöyle işaret eder: "Bence taklidin temelini atıp ihtilafatı çıkarmakla Mutezile, Cebriye, Mürcie, Mücessime gibi dalalet firkalarını İslamiyet'ten intac eden mesail-i diniyyedeki istibdad-ı ilmidir ve nefsü’l emirde mukayyet olan şeyde itlaktır."
Kişi ile gerçek arasında hep bir aracı var olagelmiştir. Modern toplumlarda bu aracı rolünü bilim adamlarının üstlenmiş olması otorite ilişkisinin mahiyetini değiştirmemektedir. “Gerçek” yine size “söylenmektedir”. Bu gerçek modernist anlayışın tabiat bilimlerindeki “nesnel bilgisi” olduğunda “uzman” olmayan geniş kitleler söyleneni “kabul etme” makamındadır. Nesnel bilgi kendi başına bize bir şey söylemez. Bu bilgi teoriler üzerinden yorumlanarak bize aktarılır. Bilginin kurucu öznesi münhasıran nefsimiz olduğunda ise bilgi kişisel ölçekte nisbileşir ve kişiye özel hale gelerek “bilgi” olma vasfını yitirir. Oysa insan her zaman genel ve evrensel bilgiye ulaşmayı, talim-i esmanın bir uzantısı olarak "eşya” hakkındaki kesin ve evrensel bilgiyi hedefler. Verili insan enesi ile kâinat arasında bu anlamda bir uyum ilişkisinden söz edilebilir.
Gerçekleri anlama çabamızda kullandığımız araçlar arasında öncelikle akıl, deney, sezgi/sağduyu ve otorite vardır. Bunlar arasında bir otorite aracılığıyla gerçeğin bilgisine ulaşma belki de en yaygın olanıdır. Çünkü otorite, insanları düşünme ve cehdetme yükünden kurtarır. Müntesiplerine kendi duru atmosferinde demir atılabilecek güvenilir bir liman sunar. Bazen de yerleşik çıkarların korunması ve sürdürülebilmesi ancak mevcut otorite/lere/ye sığınmakla mümkün olur. Mekkeli müşriklerin, İslam Peygamberi'nin (asm) tebliğine ilk itirazları bunun atalarından gördüklerine aykırı olduğuydu. Atadan/dededen gördükleri zamanın onayından geçmiş hikmeti temsil ediyordu. Onlar için otorite “ataları”ydı. Benzer şekilde günümüz siyasi söyleminde meşruiyet zeminini Mustafa Kemal Atatürk ve Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri oluşturuyor. Türkiye siyasetini oluşturan ideolojik yelpazenin tüm kanatlarında siyasi partiler için Kemalizm bir tür “baba evi” gibidir; günün birinde, dara düştüklerinde, başları sıkıştığında dönebilecekleri bir “yuva”dır. 2020'nin 19 Mayıs'ında Ahmet Mahmut Ünlü (Cübbeli Ahmet Hoca) ile Doğu Perinçek'i “kardeşlik” çizgisinde birleştiren durum bu açıdan yeterince açıklayıcıdır.
Hakikat ancak hürriyetin kanatlarında nefes alabilir yoksa yeşeremez, ölür.
Reklam
Geri17
79 öğeden 71 ile 79 arasındakiler gösteriliyor.