“Kadınlar gelip geçiyordu gözünün önünden. Sarışın, renkli gözlü kadınlar. Dara’ya bakarken değişiyordu o uğruna ölünesi gözler. Kırmızı, kıpkırmızı alev topu olup ateş saçıyordu her bir göz. Dara o ateşlerin arasında yanıyor, kendini kuma atıyordu ama kum da en az kadınlar kadar yakıyordu gencin bedenini. Ojeli parmaklar, rujlu dudaklar, irili ufaklı memeler, uzunlu kısalı bacaklar, kıllı koltuk altları, yağlı göbekler, ayva göbekler, kuru kalçalar, türlü türlü apışaraları... Kadına dair her organ fosforlu ışıklarıyla Dara’nın çevresinde halay çekiyordu. Bütün kadınlardan nefret ediyordu. Kadınlar da kum gibi pırıltılıydı, kadınlar da kum gibi kaygan ve kaypaktı. Doludizgin bir rüzgâr esiyordu Dara’nın kıyılarında...” * Bir tarafta Delikli Dağ’ın gazabından kaçan Dara, diğer tarafta her şeye rağmen düşlerinden caymayan Meryem... Onları çaresizlikler içinde bırakan kültürleri, coğrafyaları ve yaşamın bilinmezlikleri oldu. Ne var ki aynı çaresizlik, bir gün en güçlü ümitleri olarak çıkacaktı karşılarına ve felakete sürüklenen yaşamları “Bitti!” dedikleri yerde umulmadık şekilde yeniden yazılmaya başlayacaktı. Hikâye boyunca Ahmet Kaya’nın “Kum Gibi” şarkısını dinlemeye devam ederken, imkânsızların nasıl da mümküne dönüşebileceğine, buruk bir tebessümle tanıklık edeceksiniz...
Yazar:
Hatice Dökmen
Hatice Dökmen
Editör:
Tuğba Sarıünal
Tuğba Sarıünal
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 2 dk.Sayfa Sayısı: 248Basım Tarihi: 2020Yayınevi: Destek Yayınları
ISBN: 9786053118183Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
248 syf.
·
Puan vermedi
Merhaba arkadaşlar Spoiler içerir Dara, yaşadığı toprakların ve Delikli Dağ'ın lanetinden kurtulmak için ailesinin umudu. ⁣ Alanya da çalışıp kendine yabancı bir gelin bulup kendini de ailesini de kurtarıp yurtdışına gitmek için gelmiştir çalışmaya. Hem çok çalışıp, hem dil öğrenip, hem de onu ve ailesinin gidiş biletini çıkaracak doğru kişiyi bulmalıdır. ⁣ ¤⁣ Meryem annesi gibi olmak istemeyen yaşadığı hayattan memnun olmayan hayalleri olan biri. ⁣ Hayallerine kavuşması için evde oturduğu hayatına son vermeli. Çünkü İstanbul'lusu onu evde otururken bulamaz. Zar zor ailesini bir otelde çalışacağına ikna eder ve Meryem için yeni bir dünyanin kapıları açılır. ⁣ Hem işini yapar, hem de İstanbul'lusunu bekler. Bu süreçte de kendini değiştirmeye ileride ki kocasına layık olmak için ve kendini daha iyi hissetmek için uğraşmaya başlar.⁣ Meryem ve Dara ikisi de evlilik hayalleri kurar. Biri yurtdışına biri Istanbul'a.⁣ Ama ya hayaller kurarken kalplerinde filizlenen aşkları ne olacak?okuyup öğrenin arkadaşlar Bu kitabı canım kardeşim @okumadanhayatmigecer sayesinde okudum.
Kum Gibi
Kum GibiHatice Dökmen · Destek Yayınları · 2020236 okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Sabaha çıkacağımızı bilmediğimiz halde çalar saati kurup uyumaktır umut." Diyarbakır'ın delikanlısı Dara Delikli Dağ'ın gazabından kaçıp Alanya'ya amcaoğullarının yanına çalışmaya gelir. Mürdüm gözlü Dara'nın amacı yabancı bir kadın bulup yurtdışına gidip hayatını kurtarmaktır. Yaz ayları turistler sayesinde canlı
Kum Gibi
Kum GibiHatice Dökmen · Destek Yayınları · 2020236 okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Ülkemizde pamuk, fındık vb. toplama, pancar çıkarma işlerinde sezonluk işçi olarak çalışmak için birçok gencimiz geçimini sağlamak yada geleceği için gurbete gider. Sahil kasabalarında da genellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında yaz sezonunda yazlıkçı işçi olarak çalışan gençlerimiz de var. Ve bu işçi gençlerimizden Yurtdışına gitmeyi kurtuluş, feraha kavuşma gibi görenleri Turist bir kızla tanışıp evlenmeyi hedef yapanlar da çoğunlukta... Romanımızın delikanlısı da bu hayalci gençlerden biri. Kızımız ise izlediği film yada TV dizilerinden etkilenerek gerçeklerden uzaklaşıp mutluluğun İstanbul'da olduğunu zanneder ve İstanbullu biriyle evlenip özendiği oyuncular gibi yaşayacağı bir hayatı düşler... Mutluluğun uzaklarda olduğunu hayal eden bu iki gencimizin yolları Akdeniz sahilinde birleşirken, kum tanesi kadar akıllarına gelmeyecek olaylar örgüsüne dönüşür hayatları. #alıntı Herkes aynı anda geceyi yaşar ama herkesin karanlığı farklıdır... ( La Edri ) Bilinmiyor demek. Sayın Hatice DÖKMEN hanımefendinin yazarlığını çok beğeniyorum. Abartıdan uzak, Ülkem İnsanının yaşamı nasıl ise öylece anlatıyor. Anlatım dili çok çok iyi o kadar ki romandaki karakterleri sanki yıllardır tanıyormuşum gibi sevebiliyor yada nefret edebiliyorum... Kesinlikle okuyun okutun.
Kum Gibi
Kum GibiHatice Dökmen · Destek Yayınları · 2020236 okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.