"Birincisi, televizyona gerektiğinden çok daha yakın oturuyorsunuz," dedi. "İkincisi, televizyonu kapatın. Üçüncüsü, ikiniz de hemen kalkıp giyinin. Dışarıda gördüğünüz yeşile çimen denir, onun üzerine vuran sarı şeye de güneş ışığı."
Hepsi, Stepford'daki bütün kadınlar böyleydi. Deterjanlardan ve döşeme cilalarından, sabunlardan ve şampuanlardan ve deodorantlardan hoşnut kalan reklam filmi artistleri gibiydiler. Güzel, memeleri gelişmiş ama yetenekleri gelişmemiş, taşralı ev kadınlarına inandırıcı olmayan bir tarzda oynayan ve Gerçek olmayacak ölçüde temiz ve tertipli artistler.
..."Peki, ev işleri dışında ne yapıyorsun?" diye sordu.
"Pek bir şey yapmıyorum. Ev işleri yetiyor da artıyor. Eskiden başka meraklarım olduğunu sanırdım ama şimdi kendimi eskisi gibi zora koşmuyorum. Eskisinden çok daha mutluyum. Ailem de öyle. Önemli olan da bu, değil mi?"...
SON
"Günümüzde kavga başka bir biçime bürünmektedir. Erkeği zindana kapatmayı istemek yerine kadın oradan kaçmaya çalışmaktadır; artık erkeği içkinlik bölgelerine sürüklemenin peşinde değildir, aşkınlığın aydınlığında kendisi su yüzüne çıkmak istemektedir. Bu durumda, yeni bir çatışmaya yol açan, erkeklerin tutumudur. Erkek istemeye istemeye kadına 'hakkını geri vermektedir."
Simone de Beauvoir "İkinci Cinsiyet"