Sabır, fitne, fıqh, ibadet, teyemmüm, ruh, yaqin, münafık, kâfir, zikir, tesbih ve bunun gibi birçok kelime, Kur'an'daki anlamıyla değil, daha sonra kazandığı anlamlarla kullanılmakta ve bu kelimeleri Kur'an'da ya da Kur'an çevirilerinde okuyan kimseler, bu kelimelerin Kur'an'daki anlamlarının farklı olabileceğini düşünmeksizin, bildikleri yaygın mananın kastedildiğini sanmaktadırlar.