Sonra o karanlık, daracık, pis kokulu kuytuda, bu kez isyanla öfkeyle sordu kendisine: Toplumsal belleğin uyanmasını sağlayacak, uyuyan canavarın önüne atılacak kemik bu mu?
Onlardan geriye sadece bu mu kalacaktı! Hain pusularda, kan uykularda, vurulduk ey halkım unutma bizi!
Sayfa 203