Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeme Riyazeti ve Anoreksiya Nervoza

Kutsal Açlık

Ümit Horozcu

Kutsal Açlık Gönderileri

Kutsal Açlık kitaplarını, Kutsal Açlık sözleri ve alıntılarını, Kutsal Açlık yazarlarını, Kutsal Açlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ortaçağ azizeleri bugünün şartlarında yaşasalardı onlar da, dindar bir çevrede yaşasalar bile, tedavi olmaları konusunda büyük baskı görecek ve bir şekilde doktora görünecek, fizyolojik, psikiyatrik ve psikolojik tedavi göreceklerdi. Senaryonun böyle gelişeceğini öngörmemizi sağlayacak güçlü göstergeler mevcuttur. Şöyle ki son dönemlere kadar söz
Sadece geceleri yerdi. Gece 01.30 gibi başladığı ve ağır ağır sürdürdüğü yeme işini sabah güneş doğana kadar devam ettirirdi. Sadece gecenin en karanlık zamanında yerdi. Ona göre karanlık şeytan, aydınlık ise iyiydi. Işık, İncil'de ifade edildiği gibi İsa'ydı. Ancak ilginç bir detay daha vardı. Onun yeme ritüelinin ayrılmaz parçası yıkanma ve temizlikti. Yeme ritüeli süresince en az üç kez banyo yapardı. Yeme işinin kirli olduğunu ve temizlenmesi gerektiğini düşünürdü. O, bozulmuş, çürümüş ve eski yiyecekler yerdi. Bunu maddi problemlerden dolayı değil, tercihi olduğu için yapardı.
Reklam
Kutsal açlık öyküleri konusunda en zengin malzemeyi bize sağlayan Brumberg, aradaki gerekçelendirme farkı nedeniyle iki farklı fenomenin aynı olamayacağını savunanlardandır. O, kültürel şartların bugün de geçmişte de kadınların yiyecek konusundaki yaklaşımlarına etki ettiğini ancak farklı nedenlerin var olduğunu söyler. Ona göre kültürel ortam
Anoreksiya Nervoza'nın etiyolojisini ele alırken, buradaki temel motivasyonlardan birinin cinselliğe başkaldırı olduğuna dair görüşlere yer vermiştik. Özetle anoreksiya nervoza'nın ödipal çatışmasını tamamlayamamış ergenlerde ilkel bir savunma düzeneği olarak ortaya çıktığını öne süren psikanaliz kuramcıları cinsel dürtüleri ile başa çıkamayan
Evliliklerde, birine bir kızı verirken ona neredeyse bir ticaret malı gözüyle bakılırdı. Doğum kontrolü yasak olduğundan hamile değilken girilen her ilişkinin çocuk dünyaya getirmesi mümkündü. Bu nedenle doğumlarda çocuğun, annenin veya her ikisinin birden ölümü çok güçlü ihtimaldi. Aynı şekilde engelli çocuk doğma riski de yüksekti. Çocuk
Konu yakından irdelendiğinde aslında kadınların - vesileler farklı olmakla birlikte - erkeklere oranla bedenlerine yönelik şiddeti daha fazla uyguladıklarına dair araştırma bulguları vardır. Mesela plastik cerrahi ameliyatlarının %90'a yakın bir kısmı kadınlar üzerinde gerçekleşmektedir. Yine anorektik ve bulimikler içerisinde kendini yakma, kesici aletle kesme ve yaralama gibi davranışlar çokça görülmekte, istatiki olarak bunların önemli bir kısmını kadınlar oluşturmaktadır. Beri tarafta ise Ortaçağ azizleri arasında her 7 kadın azizeden 1 tanesi kronik hasta iken bu oran erkeklerde 30 kişiden 1'i olarak tespit edilmiştir. Kendini kamçılama davranışı azizeler arasında 1/6 iken azizler arasında 1/30 kadardır. On dokuzuncu yüzyıldaki açlık vakalarının tamamı kızlardan oluşuyordu. AN olarak değerlendirmiyor olsak da, mesele açlık olunca erkeklerin buna pek yanaşmadıklarını gösteren bir kanıt olarak, ölüm açlığı santhara uygulayan Jainistlerin de çok büyük bir kısmını kadınlar teşkil etmektedir.
Reklam
16. Yüzyıl mistiklerinden Sienalı Alda'nın hayatını anlatan çalışmalar, onun taş döşeli yatakta yattığını, kendini zincirle kırbaçlattığını, vücuduna dikenler sardığını, Mesih'in ayağını delen türden ağaç çiviyle bedenini çentip oyduğunu aktarır. Montaulu Dorothi de Mesih'in çarmıha gerildikten sonra yüzüstü defnedildiği gibi kendisini çarmıh
Freud, bizi şaşırtmayacak şekilde, "Yaptığım dikkatli gözlemlerim sonucunda, meşhur anoreksiya nervoza, bana göre cinselliğin gelişmediği bir melankolidir" demektedir. Onun deyimiyle yeme tüm diğer lezzetler gibi libido veya cinsellik güdüsünün bir ifadesidir. Klinikçiler de onu doğrulayan tespitlerde bulunarak, anorektiklerin genellikle cinsel açıdan aktif olmayan ergenler olduklarını söylerler. Psikanaliz kuramcıları AN'nin odipal çatışmasını tamamlayamamış ergenlerde ilkel bir savunma düzeneği olarak ortaya çıktığını ileri sürmüşlerdir. Onlara göre, yeme davranışının bir diğer anlamının gebelik olduğu dile getirilmektedir. Cinsel dürtüleri ile başa çıkamayan anorektik bireyler, oral doyumun cinsel haz ile ilişkilendirildiği bir döneme gerilerler. Cinsel dürtüler ve hamilelik korkusuyla kombine olmuş oral yoldan döllenme fantezisi anoreksiya nedeni olabilir. Cinsel uyarılma sürdüğü için oral doyuma uygulanan yasak giderek ağırlaşmaktadır. Bu doğrultuda görüş beyan edenlerden biri olan Bohanon, anorektiklerin genellikle yetişkin cinselliğinden korku duyduklarından hareketle, onların feminen kıvrımlarının ve adet görmenin gelişmemesi veya kaybolması sayesinde bilinmeyen ve korkutucu gelen kadınlık ve cinsellikten uzak durduklarını savunmaktadır. Bu durumda kızlar şişmanlığı oral yoldan hamilelikle özdeşleştirmektedirler. Bu, anoreksiyalıların karın bölgeleriyle fazla meşgul olmalarını da açıklamaktadır.
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.