Sahih bir inanca sahip olsak da, ibadette şirke düşmekten kurtulsak da, mahkemelerimiz Allahın şeriatı ile hükmetse de, ilmi, iktisadi, medeni, ahlaki, içtimai ya da fikri alanlarda geri kalmış, bundan dolayı sesimizi kesmiş ve bunu ortadan kaldırmak için çalışmamışsak, La ilahe illallahın hakkını gerçekten verdiğimizi iddia edemeyiz
Çünkü bütün bunlar, La ilahe illallahın gerektirdiği konulardır. Bu konuda, ister farz-ı ayn ister farz-ı kifaye olsun, Müslüman ümmetin yerine getirmesi gereken Allah ve Rasulünün açık talimatları vardır. Dinin aslından ve La ilahe illallahın gerektirdiği hususlardan olmadıkça hiçbir hüküm farz olarak isimlendirilemez.