Eyvah! Ne yer, ne yar kaldı,
Gönlüm dolu ah ve inleme kaldı.
Şimdi buradaydı gitti elden,
Gitti ebede gelip ezelden.
Ben gittim, o toz toprak içinde kaldı,
Bir köşede darmadağınık kaldı;
Geriye o gönül arkadaşından, eyvah!
Beyrut’ta bir mezar kaldı.
Süratle nasıl değişti durumum?...
Almaz bunu, aklım, hayalim
Bir şey görürüm, mezara benzer,
Baktıkça alır, o uçuruma benzer.
Şüphelerle geçme eder gecelerim.
Artar yine matemim, hüznüm,
Bir değişme vurmasıdır bu,
Bilmem ki, yakın mıdır yok olmam?
Hatırımdaki durumuna devam et,
Saklama etme bu sırrı, söyle bir söz,
Ben isterim ah, öyle bir söz...
Güller gibi gülümsemeye meylet,
Gönül yarasına çare bul, meram et:
Bir tatlı bakışla, bir gülüşle,
Hayatımın günlerini tamam et.
Çık Fatma kabirden kalkma et,
Hatıramdaki durumuna devam et,
Saklama etme bu sırrı, söyle bir söz...
Güller gibi gülümsemeye meylet,
Gönül yarasına çare bul, meram et:
Bir tatlı bakışla, bir gülüşle,
Hayatımın günlerini tamam et.
Sevgilimdi o, yoktu bir rakibi,
Olmuş idi ruhumun doktoru.
Şimdiyse elinde yok ilacım,
Lakin onadır hep ihtiyacım.
Vurmak neden öyle bir garibi?..
Gurbetlerinin bu mu arkasından geleni?
Ben bari toprak olaydım evvel,
Madem toprak imiş nasibi..