Uzağım meleğimle cennetimden;
Anlardı nedir bu gücenmem,
Uzağım, diyeyim mi, hasretimden?..
Sağ olsa görürdü ağlayan durumumu, Eyvah... Bu sözde hayretimden;
Etsem mi kaçma dehşetimden?...
Yarabbi, ben onu nasıl severdim!..
Bitmez mi idim sevgimden?
Yarabbi, öleyim mi, neyleyeyim ben?...
Ayrı yaşayayım mı sevdiğimden?...
Verdin bana böyle bir musibet,
Ettin beni sevginin düşmanı.
Ya bir kulu sevmiyor musun sen?...
Ya böyle ölüm değil mi erken?...
Hiç bulmamak üzere kaybettim,
Deli gibi ben onu severken.
Yok yok!... Bunun ihtimalı yoktur,
Kalbin o kadar gücü yoktur.
Geleceğe hükmolunmaz, ama
Vicdan ediyor sonsuzluğa ima.
Yok şüphe ki eski durumu yoktur,
Lakin umarım yok olması yoktur.
Aksi takdirde yaşamak bana gerekmez,
Alemde bunun örneği yoktur.
Ey sevgili, ne güç mekânda gittin!..
Hiç ummadığım zamanda gittin.
Bir şey yokmuş meğer dünyada.
Bense seni var sanırdım anda.
Bir ebediyet gösteren tavırda gittin.
Bir şey diledin o yanda, gittin.
Yok eğlenecek yeri onun için,
Eğlenmeyerek dünyada, gittin.
Sen etmez iken bugün görünme,
Ben kimsesize kim verir teselli?..
Dünyayı seninle göz görüp tam,
Bir sende ederdi düşünce dinlenme.
Mahvoldu bugün demek, bu belli,
Zorluklarımın halledilme ümidi.
Yok, ölmemeliydin ey melek, hiç;
Hiç solmamalıydın ey çiçek, hiç.
Varlıktı senin dünyada şanın,
Gülmekti güzelliğinin layığı.
Layık mı bugün sana demek: Hiç?..
Olsun mu bu ortak aşk hiç?..
Toprak ne reva yorganın olsun!.
Yok muydu ya başka örtecek hiç?..