Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gabriel Garcia Marquez

Masa Dergisi - Sayı 4 (Kasım-Aralık 2016)

Masa Dergisi

Sayfa Sayısına Göre Masa Dergisi - Sayı 4 (Kasım-Aralık 2016) Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Masa Dergisi - Sayı 4 (Kasım-Aralık 2016) sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Masa Dergisi - Sayı 4 (Kasım-Aralık 2016) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gamze İyem - Büyülü Gerçekçiliğin Yüzyıllık Yalnızı
Marquez çocukluğunda yaşadığı bütün neşesi ve zulmüyle kendi kişisel şartlarını, daha geniş bir dünyanın neşesi ve zulmüyle ilişkilendireceği bir kimlik oluşturdu kendisine.
Gamze İyem - Büyülü Gerçekçiliğin Yüzyıllık Yalnızı
İmlası hayatı boyunca olduğu gibi o zaman da kötüydü. Sonraları en iyi imla öğretmeninin annesi Luisa olduğunu söyledi, çünkü bu okul boyunca annesiyle mektuplaşmalarında annesi kendi mektuplarını gönderirken Marquez'in yazdığı mektupların da yazım hatalarını düzeltip geri gönderirdi.
Reklam
Gamze İyem - Büyülü Gerçekçiliğin Yüzyıllık Yalnızı
1958 yılında, on beş yaşındayken gördüğü ama hiç tanışma şansı elde edemediği, Avrupa'da olduğu sürece sık sık mektuplaştığı ama aklının bir köşesinde evleneceği kadın olarak daima yer eden Mercedes ile evlenmek için aniden Alacataca'ya döndü.
Marquez ilerleyen yaşına rağmen yazmaya devam ediyordu. Biliyordu ki; İnsanlar eninde sonunda siyasetçileri bırakıp romancılara inanacaktı. Dünyayı siyaset değil, romanlar kurtaracaktı.
Gamze İyem - Büyülü Gerçekçiliğin Yüzyıllık Yalnızı
(...) yakın arkadaşı Fidel Castro ile birlikte sık sık vakit geçirmesinden dolayı adı siyasetle anılıyor olsa da Marquez ilerleyen yaşına rağmen sürekli yazmaya devam ediyordu. Biliyordu ki; insanlar eninde sonunda siyasetçileri bırakıp romancılara inanacaktı. Dünyayı siyaset değil, romanlar kurtaracaktı.
Reklam
zugzwang
elini uzatsan, dokunabilirdin Asya'dan Avrupa'ya. Ağzına yakışan iki sözcük seçmiş olsan, kritiksiz tutardın bir aşkı yakasından. Adım atsan bir çöl bir arpaya sıkışıp kalırdı. Belki ağlasan, biterdi dünyadaki tüm kuraklık. Ah belki de sarılabilsen, tüm kötülüklerin kemiğini tek tek kırardım coşkumdan.
Nur Neşe Şahin - Zugzwang
Benim gibi, gazetesindeki delikten tüm evreni gözetleyen, fötr şapkasında çiçek bahçesi taşıyan bir adam için, zaman fazlasıyla hızlıydı.
Nur Neşe Şahin - Zugzwang
Çünkü bilirsin, sonbahar, kapıyı hafif kapatmak gibi bir şeydir. Çıkıp gitsen, parklar uyku mahmurluğunda hafif gripli bir çocuk. Kafeler ve sinemalarsa yağmurdan zorunlu kaçış bileti. Evler geceden uykusuz ve yanında biraz da mide bulantısı. Ondandır işte, ne gidebilir ne de kalabilirsin şimdi.
1000k'da 1000. alıntı
Kabuk, içe dönüklüğü, kapalılığı temsil eder; naiflik, kırılganlık imgesidir. İçe derinleşme, kabuğun altında gerçekleşir. Kabuk her an kırılıp açılabilir. Sırlar da gizli inciler gibi, yoğunlaşmış gözyaşı gibi dökülür kabuktan. * Hülya Soyşekerci - Kabuk Adam'ın İçindeki Derinlikler
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.