Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mavi Kitap Kahverengi Kitap

Ludwig Wittgenstein

Mavi Kitap Kahverengi Kitap Sözleri ve Alıntıları

Mavi Kitap Kahverengi Kitap sözleri ve alıntılarını, Mavi Kitap Kahverengi Kitap kitap alıntılarını, Mavi Kitap Kahverengi Kitap en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünmenin doğasını merak ettiğimizde, bir ortamın doğasıyla ilgili olduğunu sandığımız şaşkınlık, dilimizi yanılsatıcı bir şekilde kullanmamızın neden olduğu bir şaşkınlıktır. Bu tür hatalar felsefede sık sık ortaya çıkar; örneğin zamanın doğası konusunda kafamız karıştığında, zaman bize tuhaf bir şey gibi göründüğünde. Burada gizli şeyler olduğunu, dışarıdan görebildiğimiz ama içine bakamadığımız bir şey olduğunu düşünme ayartmasına çok güçlü bir şekilde kapılırız. Oysa durum hiç de öyle değildir. Bilmek istediğimiz, zamanla ilgili yeni olgular değildir. Bizi ilgilendiren bütün olgular açık seçik önümüzde serilidir. Kafamızı karıştıran, "zaman" adının kullanımıdır. Bu sözcüğün gramerini incelersek, insanın bir zaman tanrısı tasarlamış olmasının, bir olumsuzlama ya da ayrıklık tanrısı tasarlamasından daha az hayret edilecek bir şey olmadığını hissederiz.
"Elbette düşünce bir şeydir; hiçten ibaret değildir."
Reklam
Felsefe, bizim bu sözcüğü kullandığımız anlamda, ifade biçimlerinin bize dayattığı büyülenmeye karşı bir mücadeledir.
"Genel, bir şeye yönelmiş olmayan bir korku duygumuz var."
Metafizik bir sorunun özelliği, sözcüklerin grameriyle ilgili bir müphemliği bilimsel bir soru biçiminde ifade etmemizdir.
Reklam
"Kırmızı"
"benim ve onun gözlerinin önünde aynı nesne duruyor olabilir, ama onun görmesinin gerçek ve dolaysız nesnesinin benim görmemin de gerçek ve dolaysız nesnesi olacağı şekilde kafamı onun kafasına (ya da zihnimi onun zihnine, ki bu da aynı şeye varır) sokamam.
Filozoflar sözcüklerin anlamını araştırmaktan, çözümlemekten, çok sık söz ederler. Ama sözcüklerin, gerçekte ne anlama geldiklerine ilişkin bir tür bilimsel araştırma var olabilirmiş gibi, sanki bizden bağımsız bir güçten aldıkları anlamlara sahip olmadıklarını unutmayalım . Sözcükler, biri onlara ne anlam vermişse o anlama sahiptir.
"Nerede olursanız olun, oraya bir başka yerden, o yere de bir başka yerden gelmiş olduğunuzu unutmayın."
. 'Bir kelimeyi anlamak' tabiri ile mutlaka onu söylerken veya duyarken olan biteni değil, onu söyleme olayının tüm ortamını kastediyoruz. . . .
Reklam
Bu noktada şunu unutmayın ki , bir duygunun kişisel deney imlerinin kısmen , belli bir yere sıkısı kıya bağlı deneyimler olması gerekir; zira öfkeyle kaşlarımı çatarsam , alnımda bu kaş çatışın kassal gerilimini hissederim, ve ağlarsam , gözlerimin çevresindeki duyumlar, hissettiğim şeyin açıkça bir parçasıdır, hem de önemli bir parçasıdır. İnsanın üzgün olduğu için ağlamadığını , ağladığı için üzgün olduğunu William James söylerken de sanırım bunu kastediyordu .
. Felsefedeki zorluk, bildiğimizden fazlasını söylememektir. ...
Olmasını arzuladığımız şeyin arzumuzda bir gölge halinde bulunması gerektiği fikri, ifade biçimlerimize derinlemesine kök salmıştır. Ama aslında, bunun yalnızca, gerçekten söylemek isteyeceğimiz şeyden sonraki ikinci en iyi saçmalık olduğunu söyleyebiliriz. O kadar saçma olmasaydı, arzuladığımız olgunun arzumuzda bulunması gerektiğini söylerdik . Zira, arzumuzda tam bu bulunmuyorsa nasıl oluyor da tanı bunun olmasını arzulayabiliyoruz ? Şunu söylemek bütünüyle doğrudur: Sırf gölge işe yaramaz; zira nesne karşısında eksik kalır; bizse arzunun nesnenin kendisini içermesini isteriz.
Size yeni olgular öğretemem fakat başka türlü farkedilmemiş olarak kalacak bazı olguları tanımanıza yardımcı olabilirim
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.