Mehmet Akif o kadar titiz çalışma yapmış ki ayetleri okumak, anlam bakımından akıcılık, dili kullanma ustalığını meal çalışmasında da görüyoruz.
Mutlaka okunması gereken bir meal çalışması ve kitabın yayınlanmasında emeği geçenlerden Allah razı olsun.
Ama sadece 9 cüzü mevcut, geriye kalanların akıbeti bilinmiyor. Niye tam meal değil derseniz; Cumhuriyet döneminde Dinde reform yani dinsizlik çalışmaları yapılmaya başlanmıştır.
Arapça Kuran, Arapça Ezan yasaklanmasından ve artık namazında Türkçe yapılmasından korkan
Mehmet Akif’in mukavelesini niçin feshettiğine dair bizzat kendisinden aktarılan şu ifade yeterince açıklayıcı mahiyettedir:
“Tercüme güzel oldu, hatta umduğumdan daha iyi. Lákin onu verirsem, namazda okutmaya kalkacaklar. Ben o vakit Allahımın huzuruna çıkamam ve Peygamberimin yüzüne bakamam."
Cumhuriyet dönemi maalesef dini yönlerden çok sancılı geçtiğini açık bir şekilde anlatmış.
Allah herkese Kuran’ı Kerimi okumayı nasip etsin.
Milli eğitim bakanı olsam “Okullarda mutlaka Kuranı Kerim dersi koyarım”
İlk okul ve üniversite fark etmez. Bizim ülkemizin kurtuluşu Kuranı Kerimde saklı.
Bize laiklik adı altında dinini bilmeyen insanlar yetiştirmekten artık kurtulmamız gerekiyor.
Hz. Muhammedin S.A.V efendimizin Kuran okumak ile öğrenmek ile iki hadisini de eklemeden olmaz.
“Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir”
“Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”
