MHP'nin Devletle Bitmeyen Dansı

Şaban İba

Öne Çıkan MHP'nin Devletle Bitmeyen Dansı Gönderileri

Öne Çıkan MHP'nin Devletle Bitmeyen Dansı kitaplarını, öne çıkan MHP'nin Devletle Bitmeyen Dansı sözleri ve alıntılarını, öne çıkan MHP'nin Devletle Bitmeyen Dansı yazarlarını, öne çıkan MHP'nin Devletle Bitmeyen Dansı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Sol görüşlü yazardan MHP'nin geçmişi ve bugününe dair detaylı incelemeler içeren bir araştırma eseri. Alparslan Türkeş'i doğumundan itibaren başlayan kitapta, ordudaki faaliyetleri 1940lı yıllarda Türkçülük davasından yargılanması, darbeden sonra kudretli bir hale gelmesi ama sonrasında sürgüne gönderilmesi,
MHP'nin Devletle Bitmeyen Dansı
MHP'nin Devletle Bitmeyen DansıŞaban İba · 02 okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
Rusya işgali altındaki Türk ülkelerinin bir bir bağımsızlığını ilan ettiği yılların arefesinde doğdum ben. Bosna ve Çeçenistan savaşlarının içinde büyüdüm. Her gece yatmadan annemle Bosna ve Çeçenistan için dua ederdik. Yurtdışında yaşayan ve karayoluyla Türkiye'ye gelen teyzemlere Sırbistan'ı hızlı geçmeleri için dileklerde bulunduğumu
MHP'nin Devletle Bitmeyen Dansı
MHP'nin Devletle Bitmeyen DansıŞaban İba · 02 okunma
Reklam
Kendisine Adana ağzıyla "Devlet ağa" denilmesinin nedeni zengin aile çocuğu olması ve çevresindeki insanları mali­-maddi bakımdan desteklemesiydi. O dönemde AİTİA'da okuyan bazı isimler şöyle: Şaban İba, Hüdai Arıkan, Mehmet Demir, Ahmet Türk, Aydın Güven Gürkan, Kemal Kılıçdaroğlu, Bedri Demir, Ali Beyköylü, Bahattin Günel, Haşim Kılıç, Mustafa Karadağ. AİTİA'yı 1971'de bitiren Bahçeli, 1972 yılında okulun sağcı ho­calarından ve kendisine "et kafa Aziz" lakabı takılan iktisatçı Prof. Dr. Aziz Köklü'nün asistanı oldu. Akademik kariyerinde ilerleye­meyen Bahçeli yaklaşık 10 yıl boyunca okulda "Okutman" olarak görev yaptıktan sonra, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler En­stitüsü 'nde tezi kabul edilerek aynı üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Politikası Ana Bilim Dalı'nda asistan öğre­tim üyesi oldu. 12 Eylülcülerin çıkardığı Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) kanununa göre AİTİA'nın Gazi Üniversitesi'nin bir fakültesi haline getirilmesinden sonra da "yardımcı doçent" statüsü kazandı.
Rüzgar Birliği
Azerbaycan' da Halk Cephesi iktidardayken Ermenilerle Karabağ sorunu çıkınca Elçibey Türkiye' den yardım istemiş ve devlet bunu bir şekilde yapmaya başlamıştı. Bu sırada Türkeş Ülkü Ocakları Genel Başkanı İrfan Özcan, daha sonra Ülkü Ocakları Genel Başkanı olan Atilla Kaya (Kaya Azeri olduğu için özellikle seçilmiştir) ile birlikte iki kişinin daha olduğu 4 kişiyi Elçibey'e gönderdi. Türkeş, bu dört kişiyle şöyle talimat verdi : "Elçibey iktidarı bizim için, Türk dünyası için Türkiye için bir fırsattır. Gidin Elçibey'le görüşün. Size, bir eğitim kampı kurmanız için yer versin. Eğitim kampında gerekli hazırlığınızı yapın. Kampa, Türkiye'den askerliğini komando olarak yapmış arkadaşları götürün. Türk Dünyası ile Türkmenistan ve Özbekistan'daki milliyetçi teşkilatlarla temasa geçin. Oradan gençleri getirip eğitin. Hem teşkilatçılığı öğrensinler, hem teorik ve pratik eğitim görsünler." ... Türkiye'den 35 ülkücü, Halk Cephesi'nden 30 Azeri, Özbekistan'dan ve Türkmenistan'dan da 15 kişi katılmıştı. Kampın adını Türkeş "Rüzgar Kampı" olarak koymuştu.
Saldırgan Cemal Enginyurt adıyla bilinen fındık kurdu
Kongreden sonra Sadi Somuncuoğlu partiden istifa ederek ANAP'a geçti ve 1995 seçimlerinde ANAP'tan milletvekili olarak parlamentoya girdi. Somuncuoğlu daha sonra ANAP'tan da istifa ederek bağımsız kaldı ve Türkeş'in ölümünden sonra MHP'ye döndü. Somuncuoğlu 18 Nisan 1999 seçimlerinde MHP'den milletvekili seçildi ve koalisyon hükümetinde bakan oldu. Somuncuoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP yönetiminin aday çıkarmama tutumuna rağmen adaylığını koydu ve bu tutumundan dolayı MHP milletvekilleri tarafından saldırıya uğradı. Daha sonra da bakanlıktan uzaklaştırıldı.
27 Mart 1992'de MHP kongresini toplayan Sadi Somuncuoğlu bir kongre manevrasıyla MHP'yi MÇP'den ayrı bir parti olarak devam ettirmeyi düşünmüştü. Somuncuoğlu bu girişimiyle uzun yıllardan beri birlikte yürüdüğü Türkeş'le yolunu ayırmaya çalışacaktı. Kendisini destekleyen delegeler ve Ülkü Ocakları üyesi taraftarlarıyla kongre salonuna kapıyı tekmeleyerek giren Türkeş, kongre açılır açılmaz kürsüye yürüyerek konuşmaya başlayacak ve bu fiili durumla MHP'nin de başkanı olduğunu gösterecekti. Böylelikle Türkeş, karizması ve siyasal manevrasıyla MHP'nin MÇP'den ayrı bir parti olarak devam etmesini engellemişti. Bu kongrede MHP'nin feshine, isminin ve ambleminin de MÇP tarafından kullanılacağına karar verilmişti
Reklam
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.