"İnsanlar, başlarında farkında olmadıkları soytarı şapkalarıyla, boş hayaller kurarak; herkesin yalanları apaçık ortadayken, kendi yalanlarının hiç belli olmadığını düşünerek; tüm dünya lamba ışığında sarı görünürken, sanki bir tek onlar pembeymiş gibi kendilerini herkesten farklı görerek ne kadar gülünç oluyorlardı."
Sayfa 369 - Yapı Kredi Yayınları / 4. BaskıKitabı okuyor
.. insanların kaderlerinin gizliden gizliye nasıl birbirleriyle iç içe geçtiklerini yakından izleyen herkes, bir hayatın yavaş yavaş bir ötekini etkilemeye hazırlandığını görecektir; ...
Kadın olalım erkek olalım, biz ölümlüler, sabah kahvaltısıyla akşam yemeği arasında pek çok düş kırıklığını sineye çeker, gözyaşlarımızı bastırırız; dudaklarımızın çevresi bir parça solgun görünür; ama nedeni sorulunca, "Bir şey yok!" deriz. O sırada gururumuz yardımımıza koşmuştur; bizleri sırf başkalarını yaralamamak için kendi yaramızı gizlemeye zorladığı zamanlar, gurur hiç de kötü bir şey değildir.
.
Gördüğümüz bir iyiliğin bize yüklediği minnettarlık öylesine abartılabilir ki sonunda o duygu, henüz anlamını bilemeyecek kadar küçük yaştayken alnımıza vurulan bir tür kölelik damgasından farksız hale gelebilir.
.