Modern Prens
Antonio GramsciSayfa Sayısına Göre Modern Prens Sözleri ve Alıntıları
Sayfa Sayısına Göre Modern Prens sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Modern Prens kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Machiavelli'nin Prens'i, Sorel'in «mitos»unun tarihsel bir örneklendirilmesi, yani ne soğuk bir ütopya olarak ortaya çıkan bir siyasal ideoloji ne de teorik akıl yürütme olarak değil de, dağılmış ve öğeleri birbirleriyle ilintisini kaybetmiş bir halkın harekete getirilmesini ve kolektif iradesinin örgütlenmesini etkileyen somut bir fantezinin yaratılması olarak ele alınabilir.
Sayfa 2 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Prens'in ütopik niteliği, Prensin oluşan durum bakımından tarihsel gerçeklik içinde varolmadığına ve İtalyan halkının karşısına nesnel dolaysızlık nitelikleriyle çıkmadığına, ama saf öğretisel soyutlama, ideal başkan, önder simgesi olmasına ilişkindir.
Sayfa 3 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Sorel'de, «önceden belirlenen her düzenlilik ütopik ve gerici» olduğundan, mitos ve mitosun eleştirisi anlamında, iki zorunluluk arasında bir çatışma söz konusuydu. Çözüm usdışının, (Bergson'un yaşamsal atılım anlamında) «kendiceliğin» ya da «kendiliğindenliğin» aracılığına bırakılmıştı..
Sayfa 5 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
Modern Prens, mitos-prens gerçek bir kişi, somut bir birey olamaz; yalnızca bir organizma; eylemde kendini kısmen ispatlayan ve tanınıp kabul gören kolektif bir iradenin, içinde artık somutlaşmaya başladığı karmaşık toplumun bir öğesi olabilir. Bu organizma tarihsel gelişim tarafından belirlenmiş olup siyasal partinin ta kendisi olmaktadır: [siyasal parti], kolektif iradenin, evrensel ve topyekun olmaya eğilim gösteren, filizlerinin bir araya geldiği ilk hücredir.
Sayfa 6 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
[Prens metninde] Yani zaten var olan kolektif bir iradenin zayıfladığı, dağıldığı, kesin ve feci değil de tehlikeli ve korku verici bir çöküşe uğradığı ve onun yeniden bir merkezde toplulaştırılması ve güçlendirilmesi gerektiği varsayılmaktadır. Yoksa, somut ve ussal ereklere yöneltilecek ve kaynağında yepyeni bir biçimde oluşturulacak kolektif bir irade düşünülmemektedir.
Sayfa 8 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu
İtalya’nın kendine özgü niteliği, komün burjuvazisinin, bir sınıf olarak parçalanıp dağılması sonucu, çağdaş zamanlara asalaklık mirası olarak kalan, özel bir «toprak burjuvazisi»nce belirlenir. Olumlu koşullar[sa], sanayi üretimi alanında uygun bir biçimde gelişmiş ve belirli bir tarihsel-siyasal kültür düzeyine ulaşmış, kent toplumsal gruplarında aranmalıdır.
Sayfa 10 - Birey ve Toplum Yayınları, 1984Kitabı okudu