Bağımsız bir devlet olarak kalan Türkiye’de aceleci ve enerjik reform yanlıları, reformlarını insafsızca ve büyük bir telaşla gerçekleştirdiler. Öyle görünüyor ki, yıkma işini gerçekte kurmaktan daha iyi yapmışlardı. Batılılaşma yolunda getirdikleri yeniliklerin çoğunlukla yüzeysel ve gelip geçici olduğu ortaya çıkarken, diğer yandan da eski toplumsal bağlar ve yükümlülükler sistemini geri dönülmez biçimde yıkmaktaydılar.