Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern Türkiye'nin Doğuşu

Bernard Lewis

Sayfa Sayısına Göre Modern Türkiye'nin Doğuşu Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Modern Türkiye'nin Doğuşu sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Modern Türkiye'nin Doğuşu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı toplumunda etnik bir tabir olan “Türk” pek az kullanılmıştır. Başlangıçta bu sözcük Türkmen göçerler için genelde dışlayıcı, küçümseyici bir anlamda, zamanla Türkçe konuşan cahil ve görgüsüz Anadolu köylüsü anlamında kullanıldı. Bu ifadenin bir Osmanlı beyefendisi için kullanılması ciddi bir hakaret anlamına gelirdi.
Sayfa 4 - Arkadaş YayınlarıKitabı okudu
Fatih Mehmet Yunanca biliyordu ve kitaplığında Yunanca kitap­lar vardı. Çevresinde İtalyan hümanisti Ancona'lı Ciriaco Pizzocolli de vardı; Fatih'in hayatını yazan Yunanlı Kritobulos, portresini yapan Venedik'li Bellini idi.
Sayfa 6 - TTK
Reklam
Türkiye'ye giden bir ziyaretçi hemen Türklüğün ilk ve yanılmaz işaretiyle karşılaşacaktır. Uzun zaman yabancı etkilere maruz kal­masına rağmen, muzaffer olarak yaşamasına devam eden Türk dili. Türkçenin, temasa geldiği diğer dillere karşı direnme, onları değiştirme ve hatta yerini alma hususlarındaki dikkate değer gücünü bilim adam­ları belirtmişlerdir.
Sayfa 7 - TÜRK TARİH KURUMU YAYlNLARI, [Beşinci Baskı 1993], ISBN: 975-16-0303-XKitabı okudu
Osmanlıların hiç bir ırkı: mağrurlukları ve kapalılıkları, saf "Türk" neslinden olma üzerinde hiçbir ısrarları yoktu. Halifeliğin başlangıcında efendi Arapların Mavali (Arap olmayan Müslimler) aşağı sınıfına karşı yaptığı ayrımın bir benzeri mevcut değildi. Müslümanlık ve Türk dili, Kürtler ve Araplar için olduğu kadar, Arnavut, Rum ve Slavlar için de hem gerçek iktidara hem de sosyal statüye açılan kapıya giriş şartlarıydı.
Onbeşinci yüzyılın ilk yarısı boyunca, bir çeşit Türk milli bilincinin yükselişi hakkında bir çok belirtiler vardır. Osmanlı sultanının, eski Türk ünvanı "Han"ı benimsemesi o zamanda oldu; o zaman Osmanlıların, torunlan olduklarını beyan ettikleri Oğuz Türklerinden Kayı aşiretinin damgası Osmanlı paralarında remiz olarak göründü ve Osmanlı tarihçileri ile ozanları, Osmanlı hükümdarlarını yarı esatiri Türk eski çağına bağlayan ve hanedanın kaynağının resmi açıklaması haline gelen Oğuz efsanesini işlediler. 2.Murat'ın ve haleflerinin sarayında Türk şiiri serpilip gelişti ve Türk eski çağlarının incelenmesi büyük rağbet gördü. Hatta Orta Asya Türk dili ve edebiyatı bir süre işlendi ve onbirinci yüzyil sonlarına doğru bir edebi okul, Türk edebi dilinin bir parçası haline gelmiş bulunan Farsça ve Arapça sözcük ve deyimleri fazla kullanmaksızın arı ve sade Türkçeyle yazma çabasına girdi. Bu akım sınırlı ve bir çok bakımlardan geçici idi. Fakat Türk dilinin yerini ve dolayısıyla bir milletin hayatında dilin içine aldığı ve beraberinde getirdiği her şeyi yeniden doğrulamak suretiyle önemli bir etkisi oldu. Artık Türk nüfusunun mühim bir kısmı haline gelmiş olan göçebe Türk unsurunun Osmanlı devletinde ilk esas görünüşü olarak da bu akım önemlidir.
Fakat modern Türk edebiyatı ve sanatı, eski ve popüler materyalle yapılan bu çeşit bilinçli denemelerin herhangi birinden çok daha fazla olarak Avrupa etkisindedir. Türkiye'de Türk özelliğinin gerçek önemi, toplumun daha derin tabakalarındaki kesintisiz hayatiyetinde aranmalıdır. Bu tabakalar da şimdi yüzeye çıkmaktadırlar ve bunun sonuçları sonra görülecektir.
Sayfa 11 - TÜRK TARİH KURUMU YAYlNLARI, [Beşinci Baskı 1993], ISBN: 975-16-0303-XKitabı okudu
686 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.