Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Modern Türkiye'nin Doğuşu

Bernard Lewis

Modern Türkiye'nin Doğuşu Sözleri ve Alıntıları

Modern Türkiye'nin Doğuşu sözleri ve alıntılarını, Modern Türkiye'nin Doğuşu kitap alıntılarını, Modern Türkiye'nin Doğuşu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mustafa Kemal'in en yüksek meziyeti.
Atatürk önce asker olarak ulusuna önderlik etmek üzere - Av­rupanın Hasta Adamını yatağından kaldırıp ona yeni bir hayat ve canlılık zerkeden parlak ve ilham verici bir lider olarak - yükseldi. İlk büyük başarıları - bir ordu, bir millet ye parçalanmış imparator­luğun yıkıntılarından bir millet kurarak ve milli topraklardan istila­cıları sürerek- kahramanca üsluptaydı. Yine de Atatürk'ün gerçek büyüklüğü, bizatihi büyük olmalarına rağmen, bu başarılarda yatmaz. Onun gerçek büyüklüğü daha çok, bu kadarının yeter olduğunu, fakat yine de tek başına yeterli olmadı­ğını, askeri ödevin tamamlandığını ve pek farklı başka bir ödevin kaldığını kavramasında yatar. 1923 te onun zaferi sırasında, bir askeri komutanı daha çok şan ve şeref aramağa veya bir milliyetçi lideri yeni ihtiraslar uyandırmağa teşvik edebilecek bir çok fırsatlar vardı. O bunların hepsini reddetti ve kahramanlar arasında istisna olarak görülen bir gerçekçilik, kendini tutma ve ılımlılıkla, bu çeşit sar­hoşça maceralara karşı halkını uyardı. Bundan sonraki ödev yurt içinde idi; çünkü askeri, mali ve siyasi bütün istilacılar gittiği za­man, zaten geri olan ve şimdi uzun savaş ve iç savaş yıllarıyla daha da zayıflamış bulunan ülkenin yeniden kuruluş sorunu duruyordu. Osmanlı askeri ve muzaffer kahraman olarak Kemal Atatürk'ün bunu görebilmesi ve bunun kendisinden istediği büyük hayal gücü ve cesa­reti gösterebilmesi onun en yüksek meziyetidir.
Sayfa 302 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Her kim bunlara dokunur, Siyasi selası okunur...
***** Türk hayatının ve kültürünün derin İslami kökleri hala canlıdır ve Türk ile Müslümanın nihai özdeşliği Türkiye'de hala rakipsizdir. *****
Sayfa 432 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ermeniler bizi Fransızlara, Yahudiler İngilizlere sattı. Hainler Parayı verene
Aralık 1907 de Ermeni Taşnak Cemiyeti, Abdülhamide karşı kuvvetleri birleştirmek için ikinci bir teşebbüse girişti. Paris'te Ahmet Rıza ve Prens Sabahattin'in ikisinin de hazır bulunduğu bir kongre daha toplandı ; Prens Sabahattin kongreye başkan seçildi. *****
Sayfa 216 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
İlk Modern eğitim kurumları I.Abdülhamid döneminde açıldı.
***** 1826 da yeniçeriliğin kaldırılması ile 1839 da ölümü arasında II. Mahmut büyük bir reform programına girişti ; bu reformlarda, ondo­kuzuncu ve bir dereceye kadar yirminci yüzyıldaki Türk reformcu­larının izleyeceği ana hatları kurdu. *****
Sayfa 96 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Korkuları yerindeydi.
Fransız Devrimi açıkca, Hristiyan devletleri olduğu kadar Osmanlı İmparatorluğunu da tehdit eden bir tehlike olarak görülmektedir. Orta Doğunun ondan sonraki bütün tarihi, batılı dinden ayrılmış bir batılı devrimci ideolojinin ayartıcı gücünün ne kadar büyük olduğunu göstermiştir. *****
Sayfa 83 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Milliyetçilik Türklerde hiçbir zaman Irkı üzerine inşa edilmedi.
Osmanlıların hiç bir ırkı : mağrurlukları ve kapalılıkları, saf "Türk" neslinden olma üzerinde hiç bir ısrarları yoktu. Halife­liğin başlangıcında efendi Arapların Mavali (Arap olmıyan Müslim­ler) aşağı sınıfına karşı yaptığı ayrımın bir benzeri mevcut değildi. Müslümanlık ve Türk dili, Kürtler ve Araplar için olduğu kadar, Arnavut, Rum ve Slavlar için de hem gerçek iktidara hem de sosyal statüye açılan kapıya giriş şartlarıydı. Eski Arabistan putperest kahramanlarının Araplardaki anılarının, eski İran impara­torlarının geçmiş ihtişamları hakkındaki İranlı gururunun, hatta Firavunların kırılmış fakat muazzam anıtları etrafında örülmüş müphem Mısır efsanelerinin eşi Türklerde yoktur.
Sayfa 20 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ekim başlarında Cumhuriyeti ilan edeceğine dair haberler dolaşmağa başladı
Ekim sonunda Mustafa Kemal Meclise geldi... "Türkiye Devletinin şekli hükumeti Cumhuriyettir. . . Türkiye Reisicum­huru Türkiye Büyük Millet Meclisi heyeti umumiyesi tarafından ve kendi azası meyanından intihap olunur... Türkiye Reisicumhuru devletin reisidir... Başvekil, Reisicumhur tarafından... intihap olunur." Milletvekilleri Mustafa Kemal'i ilk Cum­hurbaşkanı seçtiler. O da İsmet Paşa'yı ilk Başbakanı olarak atadı. Haber aynı gece bütün ülkeye yayınlandı ve gece yarısından sonra her tarafta 101 pare top atışıyla kutlandı.
Sayfa 277 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
***** Mecelle pek geniş ölçüde zamanının entellek­tüel hayatında önde gelen bir sima olan bilim adamı, tarihçi ve dahi hukukçu Ahmet Cevdet Paşa ( 1822 -95) nın eseriydi. *****
Sayfa 136 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
***** Hürriyetin de, müsavatın da, adaletin de dayanağı Milli Hakimiyettir. MUTAFA KEMAL *****
Sayfa 254 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Koca bir zan bu ! Selçuklu+Osmanlı+Türkiye Cumhuriyeti olarak devam etmekteyiz.
***** Eski düzenin yıkılması, onun yeniden ihyasına imkan bırakmazcasına köklü ol­muştu ; iyi veya kötü, Türkiye'nin önündeki tek yol, modernleşme ve Batılılaşma yoluydu. Hızlı veya yavaş, doğru veya dolambaçlı gidebilir, fakat geriye dönemezdi. *****
Sayfa 140 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İslam terakkiye mani midir ? Cevap yorumda ;
***** Bazıları bu geriliğin nedenlerini İslamlıkta ya da Türk ırkında aradılar. Bunlar, her ikisinin de daha önceki başarıları karşısında tatminkar olmıyan izahlardır. ******
Sayfa 50 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Modern Türkiye'nin yükselişinde Galatasaray Lisesi'nin etkisi çok büyük oldu. Batılı idare cihazını yürütecek, yetenekli ve Batılı eğitim görmüş idareci, diplomat ve diğerlerine ihtiyaç boyuna art­ tıkça, Galatasaray mezunları Osmanlı İmparatorluğunun ve ondan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin siyaset ve idaresinde hakim bir rol oynar duruma geldiler. *****
Sayfa 135 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
İzah yorumda...Güç zehirledi. Laiklik Din Oldu. Ayasofya Müze.
1930 larda Türkiye'de laikleştirmenin baskısı cidden pek kuvvetli oldu. Her ne kadar, rejim alanen Anti-islamik bir politikayı hiçbir zaman benimsememiş ise de, örgütlü İslamiyetİn iktidarına son vermek ve Türk halkının zihninde ve kalbinde onun gücünü kırmak arzusu açıktı. Dini eğitimin yasaklanması, camilerin dünyevi amaçlara döndürülmesi, hukuki ve toplumsal reformlarm öğretisini kuvvet­ lendirdi. Hızla büyümekte olan başkentte hiç bir yeni cami yapılmadı. En çok göze çarpan ve en sembolik olan şey, İstanbul'daki büyük Ayasofya bazilika'sının kaderi oldu. Fatih Sultan Mehmet , Bizans 'a karşı zaferi anında onu cami yapmıştı ; Cumhuriyet onu müze haline getirdi .
Sayfa 424 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
***** Türkler İslamlık öncesi geçmişlerinden ancak bir kaç hatıra korudular ve Türk ile Türk olmayan arasına hiçbir ırk engeli koymadılar. *****
Sayfa 340 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
İlk Müslümanların eski ateşi ve doğruluğu ile dolu militan bir inanç
Eski İslâm başkentlerinin kozmopolit atmosferinde yetişmiş olan kardeşlerinden farklı olarak, hür Türkler sınır ülkelerinde İslâmlaştırılmış ve eğitilmişti ve onların İslâmlığı tâ başlangıçtan beri sınırın özel nitelikleriyle dolmuştu. Onların hocaları, kentlerin ilâhiyatçı ve medreselerinkinden pek farklı bir itikat vaız eden ve genellikle Türk olan dervişler, gezgin zâhitler ve mutasavvıflar idi. Abbasi Bağdad'ının inceliği – veya gevşekliği- karmaşık bir kent uygarlığının hoşgörüsü ve çeşitliliği veya medreselerin kılı kırk yaran ve tekelci sünniliği (ortodoksisi) onlara uymuyordu. Onlarınki hâlâ ilk Müslümanların eski ateşi ve doğruluğu ile dolu militan bir inanç; imanı savaş nârası, akidesi silâh çağrısı olan bir savaşçılar dini idi.
Sayfa 27 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
959 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.