Determinizmin Reddi, Mucize İnkarcısı Materyalistlerin ve Modernistlerin Şüphelerine Cevaplar

Mucize

Ömer Faruk Korkmaz

Mucize Sözleri ve Alıntıları

Mucize sözleri ve alıntılarını, Mucize kitap alıntılarını, Mucize en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hakîkat anlayışını tamamen madde sahasına hasretmiş ve mânânın derinliğinden bîhaber olanların tabiatta meydana gelen birtakım hârikulâde olayları kabullenebilmeleri elbette ki beklenemez. Zîra onlara göre her şey adette yerleşik şekil üzere yürümeli ve bunun dışında vukû bulduğu söylenen şeyler "hurâfe" addedilmelidir. Bu temel kabulden hareketle de mucizeleri ya topyekûn inkâra ya da olmadık şekillerde te'vil etmeye yeltenmişlerdir.
Sayfa 29 - Dirâyet YayınlarıKitabı okudu
Tam aksine, biz deriz ki: Yakma fiilini yapan, pamukta siyahlığı yaratan, parçalarının dağılmasını sağlayan ve yanıp kül haline getiren yüce Allah'tır. Allah, böyle bir fiili ya melekler vâsıtasıyla ya da vâsıtasız olarak yaratır. Ateşe gelince, o cansız bir şey olup hiçbir te'sire sahip değildir. Öyleyse yakma fiilini ateşin yaptığının delili nedir? Filozofların ateşin dokunmasıyla yanmanın meydana gelmesi gözleminden başka bu konuda hiçbir delilleri yoktur. Bu gözlem, yanmanın ateşe dokunmakla meydana geldiğini gösterir; ancak, ateş sebebiyle gerçekleştiğini göstermez. Çünkü yanmanın Allah'tan başka bir sebebi yoktur. Zîra hayvan nutfesinde ruh ile idrak ve hareket güçlerinin birleşmesinin sıcaklık, soğukluk, yaşlık ve kuruluktaki sınırlı doğal güçlerden doğmadığında ihtilâf yoktur.
Reklam
Mucize münkirlerinin hastalıklı oldukları bir başka nokta da yeryüzünde hâkimiyet sağladığını iddia ettikleri ve hakîkati onun kıstaslarına göre belirledikleri pozitif bilime âdeta îman etmiş olmalarıdır.
Eserleri incelendiğinde Mucize tarzı konularda benzer yaklaşımlar sergilediği görülen Abduh'un bu tavrının ardında yatan sebep Batıyla münâsebetin onda bırakmış olduğu te'sirdir. Zîra, Mucizevi vâkıaları îzah edebilmek için bir yandan Kur'ân'ın bunları zikretmiş olmasına karşı çıkamaması diğer yandan tamamen natüralist anlayışın temel kabulleriyle hakîkat arayışında olduklarını zanneden filozofların saldırılarına onların da kabul edecekleri üslupla cevap verme zorunluluğunu hissetmesi, Abduh'u Mucizeyi Mucize olmaktan çıkaran telakkîlere sapmaya götürmüştür. O, bu tavrıyla İslâm'ın kılıcıyla İslâm'ın başını kesmeye niyetli üstadının yolunu devam ettirerek İslâm tarihindeki en büyük muharrifler arasında yerini almıştır.
"..Ayrıca Allah'a(c.c) iman ettiklerini iddia etmelerine rağmen mucizeleri inkâr edenlere sorulmalıdır: Bu nizamı vaz eden de Allah(c.c) değil mi? O halde siz Allah'ı (c.c)kudreti, irâdesi ve ihtiyarıyla vaz ettiği bu nizam ile nasıl sınırlayabiliyorsunuz? Kâdir ve Muhtâr olan Allah(c.c) vaz ettiği şeyi değiştirmekten âciz kalır mı?” Gördüğümüz kadarıyla Allah'ın(c.c) bu düzeni değiştirmeyişi -ki bu onun kendisini asla değiştirmeyeceği sünnetidir- ise bize nispetledir. Bunun mânâsı bizlerin kâinattaki bu âdeti değiştirmeye güç yetiremeyeceğimizdir. Şu halde ateş âlemdeki bu düzenin bir gereği olarak yanma kâbiliyeti olan her şeyi illâki yakar. Kâinatın böylesi bir düzen içinde devam edip gitmesindeki bizim maslahatımız şudur: İşlerimizde ve ihtiyaçlarımız da mutlak olarak bu düzene güvenir ve bu düzenden esaslı kâideler ediniriz. Lâkin meselâ, ateşi yaratan ve onun düzenini koyan Allah(c.c) değil de; bizi bağlayan bu ateş düzeni, kendi katından onun peygamberliğini desteklemek maksadıyla Allah'ın(c.c) onu Hazret-i İbrahim için soğuk ve selâmet kılmasına mâni değildir."
Geri13
35 öğeden 31 ile 35 arasındakiler gösteriliyor.