Mühürlenmiş Zaman

Andrey Tarkovski

Mühürlenmiş Zaman Gönderileri

Mühürlenmiş Zaman kitaplarını, Mühürlenmiş Zaman sözleri ve alıntılarını, Mühürlenmiş Zaman yazarlarını, Mühürlenmiş Zaman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu tip, içsel dramatikliğiyle beni, keskinleşen buhran anlarından ve insanlara özgü bütün temel çatışmalardan geçerek adım adım gelişen karakterlerden çok daha fazla etkiledi. Gelişmeyen, neredeyse durgun bir karakterde, ihtirasın baskısı aşırı derecede yoğunlaşır ve bu yüzden adım adım gelişen bir insanda olduğundan çok daha belirgin ve inandırıcı bir şekle bürünür. İşte, Dostoyevski'yi de bu tür bir ihtirası anlattığı için seviyorum. Benim bütün ilgim, görünüşte dingin, ancak esiri oldukları ihtiraslar yüzünden içsel gerilimle dolu karakterlere yöneliktir.
Sayfa 5
224 syf.
·
Puan vermedi
"Mühürlenmiş Zaman" Dünyaca ünlü Rus film yönetmeni Andrey Tarkovski'nin sinema ve sanat üzerine derinlemesine düşüncelerini içeren bir kitaptır. Tarkovski'nin düşünceleri, sanatın özünü anlamaya ve insan deneyimini derinlemesine keşfetmeye yönelik derin bir arayışı yansıtır. Kitap, Tarkovski'nin kendi filmleri ve sinema
Mühürlenmiş Zaman
Mühürlenmiş ZamanAndrey Tarkovski · Agora Kitaplığı · 2007920 okunma
Reklam
Sanat, bir insanın muktedir olduğu en iyi şeyi, yani umudu, inancı, aşkı, güzelliği ya da istediği ve umduğu en iyi şeyi güçlendirir. Yüzme bilmeyen bir insan suya atladığında vücudu kendisi değil kendini kurtaracak içgüdüsel hareketler yapmaya başlar. İşte sanat da suya atılmış bir insan bedenine benzer, insanlığın manen boğulmasını engelleyecek bir içgüdüdür. Sanatçı, insanlığın manevi içgüdüsünün temsilcisidir.
Gene insan varlığının anlamını mutlu olma hakkı olarak tanımlayan Korolenko'ya dönelim. Bu bana Eyüp'ün kitabını çağrıştırdı. Kitapta Elifaz şöyle der: " Çünkü dert topraktan çıkmaz ve zahmet yerden bitmez; fakat insan meşakkate doğar; kıvılcımlar yukarı uçar gibi" (Eski Ahit, Eyüp, 5;6). Acının kaynağı memnuniyetsizliktir, insanın o an içinde bulunduğu durumla ideal arasındaki çatışmadan doğar. İnsanın gerçek bir Tanrısal özgürlük uğruna mücadeleyle ruhunu güçlendirmesi, 'mutluluk' duygusundan çok daha önemlidir.
Rusya'da yazar Korolenko'nun şu sözleri sık sık tekrarlanır: "Kuş uçmak için, insan mutlu olmak için doğar! " Bana kalırsa, insan varlığının özüne bundan daha aykırı bir görüş olamaz. Benim mutluluk kavramının ne anlama geleceği hakkında en ufak bir fikrim yok. Memnuniyet mi? Huzur mu? İnsan hiçbir zaman memnun değildir ve daima somut, elde edilebilir görevlerin çözümüyle değil, aksine sonsuzluğa yönelir...
İnsanlar arasında ilişki öyle bir şekil almıştır ki, sonuçta hiç kimse kendinden bir şey beklememekte, herkes kendisini etik çabalardan soyutlayarak kendisiyle ilgili talepleri diğer insanların, bir anlamda bütün insanlığın sırtına yıkmaktadır. Uyumlu olmak, kendini feda etmek, geleceğin inşasına katılmak; bunlar hep başkalarından beklenen hasletlerdir. Kişinin kendisi bu sürece hiçbir şekilde katılmamakta, dünyada olup bitenlerden kişi olarak kendisini sorumlu tutmamaktadır. Bu sorumluluktan kaçmak, kendi bireyci çıkarlarını genelin yüce görevlerine feda etmemek için de binlerce sebep öne sürmektedir. Hiç kimsede dönüp şöyle bir kendine bakacak, kendi hayatına, kendi ruhuna karşı olan sorumluluğunu ele alacak ne bir istek ne de cesaret vardır. Başka bir deyişle: Özgün değil 'genel' çabaların ürünü olan bir toplumda yaşıyoruz. Tek tek bireylerin çıkarlarını kaale almaksızın insanların enerjileri ve gayretlerini şekillendiren ve kullanan yabancı düşünceler ve hırsların, daha doğrusu liderlerin bir aleti olmaktadır insan. Sonuçta, kişisel sorumluluk sorunu adeta ortadan kalkmış ve insanın kendine karşı sorumsuzca davranmasına göz yuman yanlış bir 'genel'in çıkarına feda edilmiştir. Ne var ki, kendi sorunlarımızın çözümünü başkalarına devrettiğimiz an, maddi ve manevi gelişim arasındaki uçurum da derinleşir. Başkalarının bizim adımıza kesip biçtiği bir fikirler dünyasında yaşıyoruz. Bu demektir ki, ya bu fikirlerin standartlarına göre kendimizi geliştiriyoruz ya da bu fikirlere giderek daha da umutsuz biçimde yabancılaşarak onlarla çelişkiye düşüyoruz.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.