Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yanlış Yaklaşımların Eleştirisi

Müslüman-Hristiyan Diyaloğu

W. Montgomery Watt

Müslüman-Hristiyan Diyaloğu Sözleri ve Alıntıları

Müslüman-Hristiyan Diyaloğu sözleri ve alıntılarını, Müslüman-Hristiyan Diyaloğu kitap alıntılarını, Müslüman-Hristiyan Diyaloğu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... her din diğerini ihtida ettirmeye mi çalışacak, yoksa, diyalogla mı meşgul olacak? Üçüncü bir ihtimal daha var, ayrı kalmaya çabalama.
Sayfa 205
Modern batılı, İslam dünya tarihi anlayışının noksanlıklarının farkında olabilir ancak, bu düşünce kendisinin İslam dünya tarihi anlayışının kutsal şeyler gibi sakladığı temel doğruları görmezden gelmesine izin vermemelidir.
Sayfa 71
Reklam
İslam'ın Grek felsefesiyle karşılaşması, onun Hırisityanlık'la karşılaşmasının bir parçası değildir; ancak, bir çok bakımdan onunla ilişkilidir. İslami medeniyet tarihinin karar anlarından birinin, Avrupa medeniyetinin gelişmesinde birincil önemde olan Grek felsefi düşüncesinin reddi olduğu ve bu reddin onun Avrupa medeniyeti ile anlaşmasını daha da güçleştirmesi olduğu, batılı bilim adamları tarafından ileri sürüldü.
Sayfa 75
"Bir kez yanlış bir takdim ya da çarpıtılmış bir imaj, bütün bir kültürel cemaatin genel bakış açısına kesin ola­rak yerleştiğinde, onu değiştirmek zordur. Yeni nesil bilim adamları, eski algılayışı kabul edenler tarafından yetiştiri­lirler; onlar yeni gerçekler bulduklarında bile, bunları hala o eski algılayışa uydururlar. Yalnızca çelişkiler ciddi olma­ya başladıklarında, bilim adamları eski algılayışları düzelt­meyi düşünmeye başlarlar".
Sayfa 158Kitabı okudu
Bütün dinlerin eşit olarak muamele edildiği dini dünya tarihi tasvirine dahil etmek için İsa'nın uygun bir hikayesini vermek hristiyanlar için zordur.
Sayfa 203
"Her nasılsa Pavlus değişiverdi; Kendini Petrus'a ortak kıldı. Petrus'un bilgi temellerini tahrif ederek onu filozofların argümanları ve kendi kalbinin vesveseleriyle karıştırdı".
Sayfa 99
Reklam
Mu'tezile'ye Reddiye'yi yazdı ve Hanbeli hukuk ekolü ve ibadet tarzının kurucusu, ondan biraz daha yaşlı Ahmet b. Hanbel (ö.855) tarafından insafsızca eleştirildi. İbn Hanbel'in eleştirdiği şey, heretik doktrinleri reddetmeden önce el-Muhasibi'nin onların tam ve ihtimal ki, objektif bir anlatımını vermiş olmasıydı; İbn Hanbel, bir kimsenin yanlış doktrinleri okuyabileceği ve reddine bakmaksızın onları kabul edeceğinden korkuyordu. Halkın yanlış doktrinleri işitmesine bile engel olmaya uğraşma tutumu, yüzyıllarca müslüman ulema pratiğinde önemli bir yere sahipti. O, sıradan insan aklının doğruyla yanlışın arasını ayırma yetisine karşı bir güvensizliği gösterir görünmektedir.
Sayfa 59
Eğer batıda iç politika ve dış siyaset hristiyanlaştırılsaydı ve İslam dünyası bütün yönleriyle İslamlaştırılsaydı, o zaman dru'l-islam Kiliseyi de içerir ve Kilise, bütün dünyayı "İsa'nın mistik bedeni" olarak görürdü. İşte o zaman, Tann'nın salih/iyi kulları "arza" varis olurlar.
Sayfa 215
"doxan hõs monogenous para patros"
Sayfa 211 - "Biz onun izzetini, Baba'nın biricik oğlu olarak Baba'dan sahip olduğu izzeti gördük"
The Myth of God Incarnate
... "mit"i en olumsuz anlamda yanlışın muadili olarak kabul eder (s. 10) ve doktrinden "Hıristiyan düşüncesindeki uzun-dönemli-gaf' olarak söz eder (s. 1).
Sayfa 170
Reklam
Robert Burn:
Ey bize bir demet gücü, lütfu veren Diğerlerinin bize baktığı gibi bak.
Sayfa 157 - empathy is not sympathy.
Seksenli ve doksanlı yıllarda bazı müslümanlar batılı oryantalistleri, İslam'ı zayıflatmak veya yıkmak için sömürgecilerle danışıklı dövüş halinde olmakla suçladılar. Bu yaklaşımın bir ifadesi, Abdullah Laroui'nin bir makalesinde bulunabilir: "Oryantalist"i, İslam'ı araştırmasına konu edinen bir yabancı -bu durum-da bir batılı olarak tanımladıktan sonra, şöyle devam eder: "Oryantalistin çalışmasında, İslami kültürün ideolojik (ideoloji kelimesinin en kaba anlamında) bir eleştirisini buluruz. Büyük entellektüel gayretlerin sonucu olan eserler, kısm-ı azamisi itibarıyla değersizdir... Oryantalist kastı, bürokrasinin bir parçasını oluşturur ve bu sebeple, yeni yaklaşımların özgür yaratımına ya da daha önce var olanların uygulanmasına engel olan sınırlardan zarar görür".
Sayfa 152
İbn İshak'ın "ki onu Babanızdan size göndereceğim" yerine "ki onu Tanrı, Rabb'den size gönderecektir" koyması dışında, Yuhanna 15/26, 16/6'in tam tercümesini doğru bir şekilde verdiği pasajlar dikkate değer. Kitab-ı Mukaddes'ten sahih tercümeler, müslüman yazarlarda alışılmış değildir. (s.36) İbn İshak için iktibas noktası, iktibasta "paraklit" için kullanılan, baraklitise denk olan mahammannâ teriminin Muhammed anlamını ifade eden Süryanice bir kelime olduğuna dair iddiasıdır.
Sayfa 50 - 51
Gazzali muhtemelen, Felasif e'nin yıkıcı bir eleştirisini or­taya koymakla birlikte, felsefeyi reddetmekten de oldukça uzak­tı. Gerçekte, onun en azından kısmen gerçekleştirdiği, felsefenin Kelam'a uygulanmasıydı.
Tanrı'ya inanan için, bilimin güvenilir sonuçlarının yalnızca bilime uygun bir alan içinde kabul edilebilir olduğunu vurgulamak önemlidir. Aristoteles, bir kitabına Meta ta phusika adını verdiğinde kabul ettiği gibi, bilimin ötesinde de bir sifer vardır. "Metafizik" modası geçmiş bir terimdir, ancak bilimin ötesindeki alan hâlâ vardır ve Tanrı'ya inananın yaratıcı olarak Tanrı'dan söz ettiğinde ilgilendiği şeydir. Tanrı'nın evreni ya da kozmik süreci yarattığını ve onu kontrol ettiğini söylemek, oldukça belirsiz bir metafizik alan hakkında bir iddia olarak değil, daha ziyade, kozmik sürecin karakteri, onun yöneldiği son ve bu sona nasıl yöneltildiği hakkında bir iddia olarak görülebilir. Bunlar, sonuçlar kriteriyle bir anlamda doğrulanabilmekle birlikte, bilimin deneysel metodlarıyla ele alınamayacak meselelerdir.
Sayfa 194
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.