Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü?

Emrah Cilasun

Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? Sözleri ve Alıntıları

Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? sözleri ve alıntılarını, Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? kitap alıntılarını, Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
jön türkler'in önemli ideologlarından biri olan namık kemal, locke ve rousseau'nun görüşleri ile islam'ın bir sentezini oluşturmaya çalışmıştı.
"Diyalektik felsefe karşısında hiçbir şey kesin, kalıcı, mutlak, kutsal değildir; her şey gelip geçicidir ve sürekli bir oluşma ve yok olma sürecinden, aşağıdan yukarıya doğru sonsuz bir yükselme sürecinden başka hiçbir şey kalıcı değildir ve diyalektiğin kendisi de bu sürecin düşünen beyindeki yansımasından başka bir şey değildir" Engels
Reklam
"Acı gerçek ‘bizi yükselten’ yalandan daha yararlıdır, diplomatça gevelemeden ve şartlı şurtlu konuşmadan daha değerlidir." Lenin
93 harbi diye bilinen Osmanlı-Rus savaşının ardından imzalanan Berlin Anlaşması uyarınca, Osmanlı Ordusunun Erzurum’a çekilmesi ile birlikte Kars, 1878’den 30 Ekim 1920’ye kadar, sadece kısa bir dönem hariç, Rusya topraklarında kalmıştır. Bu süre zarfında Kars’ın sosyopolitik, sosyoekonomik mizacını belirleyen Rusya olmuştur.
ibrahim kaypakkaya'nın sözleriyle ifade edecek olursak, "ırkçılık dışardan sokulan bir şey değildir, ama dışardan desteklenebilir. ırkçılığın dayandığı sosyal sınıflar ve zümreler vardır. emperyalizm, işine geldiği zaman ve yerde bu sınıfların ırkçılık politikasını kışkırtır ve destekler."
suphi faşizme destek veriyor, feminist harekete saldırıyor.
"türklük... türklük... fakat, bir türk bundan ne anlıyor? ruhunun derinliklerinde gizlenen bir his, bir benlik: rum ve acem'den hariç, osmanlılık'tan başka, müslümanlık'tan evvel bir benlik; öyle bir benlik ki, onu, dünyaya düştüğü andan itibaren döktüğü kanların iziyle... ilk kan damlasına, ilk gün gördüğü toprağa, ilk türkü söylediği ocağa kadar, sürükleyip götürüyor...." yapılan önerilerle birlikte bu milliyetçi söylem, türkçülüğün suphi'de hangi boyutlara vardığını göstermektedir. bu söylemin anti-emperyalistlikle alakası yoktur. bilakis bu söylem, bağrında her türlü eşitsizliği ve baskıyı barındırmaktadır. ve bu zihniyet suphi'nin düşün dünyasında o derece yer etmiştir ki, diğer önermelerinin yanı sıra türk nüfusunun çoğalması gerektiğini tartıştığı yerde erkek egemenliğini savunan ve kadınları bir doğum makinesi olarak gören fikirleri savunarak feminizme saldırmaktadır.
Reklam
milli meşrutiyet fırkası milliyetçilikte ittihat ve terakki'nin rakibiydi. tabii ittihatçılar bu durumdan rahatsızdılar.
Sayfa 14 - suphi milli meşrutiyet fırkası içerisindedir.Kitabı okudu
jön türk hareketinin önde gelen başka bir şahsiyeti, prens sabahattin'di. prens sabahattin, osmanlı toplumunda merkez-i devletin yerine adem-i merkeziyetçiliği ve bireyin şahsi teşebbüscülüğünü öneriyordu.
TKP MK üyesi Süleyman Sami ve Mustafa Kemal arasında gerçekleşen görüşme sırasında Mustafa Kemal: Ruslar bize yardım edecek mi? Süleyman Sami: Rusya Cumhuriyeti, emperyalist ortak düşmanı alaşağı etmek ve zulüm altındaki milletleri kurtarmak uğrunda, Türkiye'ye yardım etmeyi kararlaştırdı. Ama, Anadolu hükümetinin komünizme fazla uzak ve yabancı kalması Rusya'da Türkiye hakkında şüphelere yol açabilir. Kararlı ve geniş destek görebilmek için Türkiye'nin komünist görüşlere kapılarını açması gerekir. Kuşku yok ki, emekçi halkımız kültür ve eğitim sayesinde ilerleyecek ve kendisine zulüm edenlerden kurtulacaktır. (Görüşmenin TKP kayıtları)
Bakü Kurultayında Pavloviç'in, Enver hakkında ve dolaylı olarak Ankara hükümeti hakkında söyledikleri: Yeniden doğmuş ve güçlü bir Türkiye'nin oluşması eğer iktidar hala zenginlerin, spekülatörlerin, mülk sahiplerinin ellerinde kalacaksa, ne getirecektir? Yakın geçmişin örnekleri Enver Paşa'nın İttihat ve Terakkici siyasetinde, ayrıca Ermeni ve Gürcistan burjuva bağımsız ve özgür devletlerinin tutumlarında da görüldüğü gibi yukarda sıraladıklarımız bir kez daha doğruluğunu kanıtlıyor. Batı halklarının doğuya karşı birleşmesi gerekliliğini savunan ||. Wilhelm Almanyasıyla birleşti neticede Enver Paşa Türkiyesi Bakü 1920, birinci Doğu halkları kurultayı s.162
Reklam
Lenin'in Enver'e bir levazımatçı gözüyle baktığının en somut kanıtı Ağustos 1920'de Çiçerin'e yolladığı yazılı emirden anlaşılmaktadır. "Yoldaş Çiçerin. Görüyorsunuz ki işler yürüyor. Enver meselesini hızlandırın (zira Troçki yarın gidiyor) Enver'e her şeyi vaat eden generali (Troçki aracılığıyla; ben onunla konuştum) bulacağız; yeter ki silah, kaput ve çizme alalım. Eğer olmuyorsa, Enver'in canı cehenneme. Acil! Lenin" Halit Kalkınç "Mustafa Suphi ve yoldaşlarını İttihatçılar mı öldürttü" toplumsal tarih, sayı:61 Ocak 1999 s.31)
Mustafa Kemal'in, 25 Mayıs 1919'da Topal Osman'ı Havza'ya davet edip, kendisine, "İstanbul hükümetinden aksine emir gelmiş olsa bile sen gene Pontusçularla mücadeleye devam edecek ve bunların tenkilinde bulunacaksın, işine sakın ola ki nihayet verme, bilakis hız ver," dediği ileri sürülmektedir. (Hüsamettin Ertürk'ten aktaran: Cumhur Odabaşıoğlu, Trabzon, TOP-KAR matbaacılık, Trabzon, 1990, s.77-78)
Sayfa 168Kitabı okudu
Hüseyin Avni'nin Kazım Karabekir'i hedef alan konuşmasının ardından Mustafa Kemal tekrar söz alır, Mustafa Suphi ve yoldaşları hakkında Karabekir tarafından yapılan plandan övgüyle bahseder: Bir defa Mustafa Suphi'yi herkesten evvel Doğu'da Hüseyin Avni Bey'den evvel meydana çıkaran Kazım Karabekir Paşa'dır. Bu adamın memlekete girmesinin zararlı olacağını takdir eden Kazım Karabekir Paşa'dır ve bunun memleket haricine, sınır haricine atılması lazım geleceğini bilen de Kazım Karabekir Paşa'dır. Yoksa Erzurum'da valiliğiniz değildir. Biz değiliz efendiler. Fatinane bir surette yapmış olduğu planı, herkesten evvel icap edenlere faaliyet veren Kazım Karabekir Paşa'dır... Çünkü her gittiğiniz yerde aleyhinde bulundunuz, yazık değil mi? Tarihe geçecek onun yaptığı şeyler. (Atatürk'ün Bütün Eserleri c. 10 s. 310-311) Yıllar sonra Mustafa Kemal ile yolları ayrılacak olan Kazım Karabekir, uzun süre yasaklı kalan anılarında bu olayla ilgili olarak "hayatımla ve namusumla oynadılar" diyecektir. (Kazım Karabekir, İstiklal Harbimiz, s. 1076)
Sayfa 155Kitabı okudu
29 Ocak gecesi saat 24:30’da Değirmendere’ye varan Mustafa Suphi kafilesi 1:30 gibi kafileden Ziganoylu Yakup ve Mustafa Suphi’nin hanımı karada kalırken diğerleri sözde can güvenliklerini sağlamak isteyen jandarmalar tarafından Yahya Kâhya’nın temin ettiği Miraç Işıl’ın motoruna bindirilmiştir. Yahya’nın adamlarından Faik Reis ve adamlarını taşıyan ikinci bir tekne Sürmene açıklarında Mustafa Suphi ile 14 yoldaşını taşıyan tekneye yetişmiş ve teknenin tüm yolcularını öldürülmüştür.
Ermeni Soykırımı
o günün koşullarında türk makamlarının ermeni kırımını kabul eden, hatta kısmi bazı yargılamalara yönelen tutumunu bugünkü, katliamı toptan ve bütünüyle inkar eden taş gibi sağır tutumla karşılaştırdığımızda, elbette bugün "iki taraflı katliam" söylemine itibar edilmemesi o güne göre daha büyük önem kazanmaktadır. o gün mustafa suphi'nin "iki taraflı katliam" fikrine yaklaşması bugünkü durumla karşılaştırıldığında bir ölçüde mazur görülebilse bile, yine de suphi'nin makalesinde, marksizm'in o güne kadar ki teorik ve pratik birikimlerine bakmak yerine, tamamen ikircikli, suçu iki tarafa paylaştıran, böylece kendisinin de (komünistlerin) suç ortağı olmasına zemin hazırlayan bir görüş ortaya koyması eleştiriyi hak etmektedir.
73 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.