Mutluluğun En Güzel Tarihi
Andre Comte-SponvilleMutluluğun En Güzel Tarihi Sözleri ve Alıntıları
Mutluluğun En Güzel Tarihi sözleri ve alıntılarını, Mutluluğun En Güzel Tarihi kitap alıntılarını, Mutluluğun En Güzel Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Ölümü düşünmek, dünyaya daha sıkı sarılmanın bir yoludur.”
“Ölüm, yaşamdan olduğu gibi keyif almamıza engel değildir. Tam aksine: Ölüm hakkında kafamız berraksa, ömrümüz çabucak solup gitmesine rağmen iyice değer kazanır. Tam da hayat sonsuza dek sürmeyeceği, bir gün ölüp gideceğimiz içindir ki, her anın eşsiz bir değeri vardır. Gide’in dediği gibi, hayatın arkasında “kapkaranlık bir ölüm fonunun” olması, onun değerini iyice artırır. Gökyüzü ne kadar karaysa yıldızlar o kadar parlak olur; gündüzler de yıldızlarla doludur, ama onları görmeyiz, çünkü “o kapkaranlık fon” yoktur. Bazen hayatı göremememizin ya da onu çok sıradan bulmamızın sebebi budur işte, ölümü unutmuş olmamız. Ölümü düşünmek, dünyaya daha sıkı sarılmanın bir yoludur.”
Sayfa 134Kitabı okudu
Kallikles'e Göre Mutluluk
"Kallikles der ki, mutluluk, mutlu olmak için gereken yeteneklere sahip olmaktır; yani en güçlü tutkuları yaşamak ve beslemek için insanın elindeki bütün olanakları kullanmasıdır."
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çev. Saadet Özen
Sizce "En İyi Hayat" Nedir?
"Sokrates'le birlikte, felsefenin belli başlı amaçlarından biri, "iyi hayat"ın ne olduğunu tespit etmek oldu. En mutlu, en hoş hayat; en fazla zevki, neşeyi, tatmini barındıran hayat mıydı? Yoksa en doğru, en bilge, en erdemli insanın sürdüğü, ahlaki açıdan en saygın hayat mı?
Sayfa 19 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çev. Saadet Özen
Mutluluğa kavuşmak şartıyla yaşamak, yaşamayı unutmak demektir. Neden mutluluğu böyle bir zorunluluk haline getiririz?
Sayfa 10Kitabı okudu
Onların daha az tutkularının olmasının nedeni düşüncelerinin de daha az olmasıdır. Acı çekmeye alıştıkça, acı çektiklerine inanma alışkanlığını kaybettiler.
İnsan sadece sahip olmadığı şeyi umut eder. Mutluluğu umut ediyorsak, mutlu değiliz demektir. Öte yandan, doyasıya mutlu olanın da umut edecek bir şeyi kalmaz, işte buna da bilgelik denir. Demek ki mutlulukla umutsuzluk el ele gidebilir.
-Yani,mümkün olduğu kadar azını umut edeceğiz
-mümkün olduğu kadar çoğunu isteyebilmek için! Bilge, hiçbir umut taşımamasından belli olur: O artık salt irade, yani kabulleniş (kendine bağlı olmayan her şey için) ve eylemdir (kendine bağlı her şey için). İşte bu nedenle özgürdür(canı ne çekerse yapar); işte bu nedenle mutludur (bütün dilekleri olur çünkü sadece olan ya da kendi yaptığı şeyleri ister). İstemeyi öğrenmek için umuttan kendini kurtarmaktır söz konusu olan.
Sayfa 28Kitabı okudu
Mutluluk
Modern zamanların bütün paradoksu, bir ‘içsel’ mutluluk yaratıp, ardından tüketilecek hep daha fazla mutluluk, bu duyguyu vereceği düşünülen hep daha fazla ürün sunmasında. Var olmak ve sahip olmak içiçe geçmiş durumda...
Sayfa 14 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
— Ne doğal ne de gerekli olan arzular şan şöhret, para, iktidar vb. arzularısınırsız ve anlamsızdır. Bizi onulmaz bir doyumsuzluğa mahkum ederler: Paranız, iktidarınız ya da şanınız size asla yeterli gelmez. Öyle ki, eğer para, iktidar ya da şöhreti arzularsanız, kendi kendinizi doyumsuzluğa zincirlemiş olursunuz.
Sayfa 23Kitabı okudu
Mutluluk Eylemdedir.
"Mutluluğun yolu ne sahip olmaktan geçer, ne de var olmaktan. Onun kaynağı eylemdir: İnsan sadece yaptığı şeyden gerçek anlamda haz duyar. Biricik insani mutluluk iştedir, eylemdedir."
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çev. Saadet Özen
Felsefe - Bilgelik Arasındaki Fark
"Felsefeyle bilgelik arasındaki fark da buradadır işte: Felsefe bir söylemedir, oysa bilgelik bir uygulama, bir deneyim, belli bir var olma ve hareket etme biçimidir."
Sayfa 37 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çev. Saadet Özen
Hayat ve Mutluluk
"Hayat sonsuz değildir, mutlu olmanın biricik yolu, onun sonlu olduğunu kabul etmektir.
Sayfa 25 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Çev. Saadet Özen
Mutluluk ne var olmakta, ne sahip olmakta. O, harekette, zevkte ve sevgide.
Kant'ın yarattığı devrim, geleneksel olarak yapılagelenin tersine, ahlakı dinin egemenliğine degil, dini ahlakın egemenliğine sokmaktır. Tanrı'ya inandığımız için iyi davranıyor değiliz; iyi davrandığımız için ölümden sonra mutlu bir hayat umut edebiliyoruz. Belki de Kant'ın gerçekleştirdiği gerçek devrim budur: Ahlakı kuran din değildir artık; ahlak dini kurmaktadır.
Sayfa 35Kitabı okudu