"Sesi yoktur, şarkı söyleyemez ve sahnede çok kötü bir oyuncudur. Her şeyden önce iyiliği doğasında barındıran bir kız. İçinden geldiği gibi yaşasa da asla sebepsiz yere birisine zarar vermez. Çok zeki değil, hep yeni bir şeylerin peşinde fakat hemen hepsi gerçekleştirilmesi çok zor projeler. Nana için yarın diye bir şey yok. Her zaman çok neşeli, hep sevinçli. Batıl inançlara sahip ve Tanrı'dan korkuyor. Hayvanları ve anne-babasını sever. Başta çok bayağı görünür ama sonraları hanımefendiyi oynar."
Maalesef bu kitapla ilgili yazarın zaten söylemiş olduklarından başka bir şey söyleyemiyorum. Kitaba çok hevesle başlamıştım aslında, ama Nana'nın sahneye çıkması bile kitabın 20 sayfasını kapsadığı zaman çok sıkılarak okuyacağımı anlamıştım artık. Kitaptaki isimler o kadar çok ki, bir yerden sonra kimin kim olduğunu anlamaya çalışmayı bıraktım artık. Bu kitap yerine yine benzer konuya sahip, ama çok daha mükemmel bir kitap öneriyorum size: Alain Bosquet "Claudette Diye Biri".
Maksadım okuyacak olanların hevesini kırmak değil, sadece ben sevemedim kitabı, belki siz okuduktan sonra daha farklı düşüneceksiniz. Kendiniz okuyun, kendiniz karar verin. :)