Kitabı okumamış olanlar incelemeyi okumasalar daha iyi olur.
Her açıdan yazarın hayatındaki dönüm noktalarının anlatıldığı, serinin önemli kitaplarından biri bence bu kitap. Henüz 18'li yaşlarındayken yatırıldığı "ölüm koğuşu"nda birkaç saatte bir hastaların öldüğünü, onların yerini yeni hastaların aldığını ve bu döngünün sürekli devam ettiğini görmesini, yazarın da belirttiği gibi daha önce ölen insanları gördüğü halde ve kendisi de küçük yaşlarından beri çokça intiharı düşündüğü halde, bir insanın ölüm sürecine bu ölüm koğuşunda şahit olması ve yazarın hayatta kalma savaşını okuyoruz. Bir de acısız bir ölüme bütün hastaların imrenerek bakmasını... Yine, kendisine rol model aldığı, kendisi için hayatındaki en önemli insan olan büyükbabasının ölümü, bunun sonucunda da ilk defa annesiyle yakın bir ilişki kurması, hatta yazarın kitaplarla, edebiyatla ilgilenmeye başlaması da apayrı bir dönüm noktasıydı bence.
Bu arada yazarın doktorlara, tıp bilimine olan öfkesinin sebebini de çok net anlamış oldum bu kitapla.
Çok etkilenerek, gözlerim dolarak okuduğum bir kitap oldu yine.