Bilmediğimizi söylemekten ne kadar da utanıyoruz! Bilmeme olgusunu sözcükler ve bilgilerle örtmeye çalışıyoruz. Aslında karınızı, komşunuzu tanımıyorsunuz; daha kendinizi tanımazken onları nasıl tanıyabilirsiniz? Kendiniz hakkında birçok bilgi, sonuç, açıklama elde edebilirsiniz, oysa gizli olanın farkında değilsiniz. Bilgi olarak adlandınlan açıklamalar, sonuçlar, bunun ne olduğunu deneyimlemeyi engeller. Saflık olmadan, nasıl bilgelik olabilir? Geçmiş ölmeden, saflık kendisini nasıl yenileyebilir? Ölmek, andan anadır. Ölmek biriktirmemektir; deneyimleyenin deneyiminde yok olmasıdır. Deneyim olmadan, bilgi olmadan, deneyimleyen olmaz. Bilmek, bilgisiz olmaktır; bilmemek bilgeliğin başlangıcıdır.
Bilgi koşullanmadır. Bilgi özgürlük vermez. Kişi, uçağı nasıl yapacağını bilebilir ve dünyanın diğer ucuna birkaç saatte uçabilir, ama bu özgürlük değildir. Bilgi yaratıcı öğe değildir. Çünkü bilgi süreğendir ve süreğenliği olan, hiçbir zaman öze, ölçülemeyene, bilinmeyene ulaştıramaz. Bilinmeyen, hiçbir zaman bilinende gizli olamaz; bilinen her zaman geçmişe hareket eder; geçmiş her zaman bugünü, bilinmeyeni gölgeler. Özgürlük olmadan, zihin açıklığı olmadan, anlamak olanaklı değildir. Anlamak, bilgiyle olmaz.
Anlamak, sözcük aralarındaki, düşünce aralarındaki aralıklarda ortaya çıkar. Bu aralık bilginin bozamadığı sessizliktir; bu, açık olan, ölçülemez olan, öz olandır.
Dünyada büyük ölçüde zorbalığın egemen olduğunu göre biliyoruz ve zorbalık yayılıyor; hem fiziksel hem tinsel sefalet, zor kullanma ve sürekli savaş tehdidi ile karşı karşıyayız. Bu tür bir dünyanın, düşüncelerimizde bazı kökten değişikliklere yol açması gerektiği de açıktır. Çoğumuz, eylemin düşünceden daha önemli olduğunu düşünürüz; tüm bu karmaşık sorunlar hakkında ne yapmamız gerektiğini bilmeyi isteriz ve doğru eylemi ortaya çıkaracak düşünme sürecinden çok doğru eylemle ilgileniriz.
İnsan, iki milyon yıl yaşamış olmasına karşın, özgür değildir. İnsan özgür olmadıkça, üzüntünün sonu gelmeyecektir; endişenin, sefaletin, kişinin zihin ve yüreğindeki korkunç yoksulluğun sonu olmayacaktır.