Felsefe Tarihi 2

Ortaçağ Felsefesi

Ahmet Cevizci

En Eski Ortaçağ Felsefesi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ortaçağ Felsefesi sözleri ve alıntılarını, en eski Ortaçağ Felsefesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Abelardus Tumeller
...Bütün güllerin yok olup gitmesi durumunda olacagi gibi, onlarin adlandirdiklari seyler yok olup gittigi ve onlar bundan boyle cokluga yuklenmedikleri ve bir seyin ortak adlari olmadigi zaman, tümel terimlerin varolusundan söz etmeyi istemiyoruz elbet. Yine de "gül" hicbir seyi adlandirmasa dahi, hala zihin icin bir anlama sahip olmaya devam edecektir.
Farabi' nin Tanrı anlayışı
Farabi Tanrı için şöyle akıl yürütür ; Işık, renkleri daha doğrusu var olan her şeyi görünür hale getiren ilkedir. Buradan mantıksal olarak çıkartılacak sonuç, yetkin ve olabilecek en güçlü ışığın en yetkin ve eksiksiz görüşü temin edeceği sonucudur. Oysa bunun tam tersi söz konusu olur. Yetkin ve en parlak ışık, gözleri kamaştırıp görüşü çoğu zaman bozar. Bu durum Tanrı için de geçerlidir. Tanrı, sonsuzca yetkin olan varlıktır. Bununla birlikte, O' nun sonsuz mükemmeliyeti insan zihninin bulanmasına, kafasının karışmasına neden olur. Bu yüzden sonsuzca mükemmel olan , sonlu ve sınırlı olan tarafından bilinemez. Her yönden yetkin olan bir varlık güçsüz ve kusurlu olan bir şeyle her yönden kuşatılıp bilinemez..
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Masum bir adamın, öfkenin doruğundaki çılgın efendisi tarafından öldürülmek üzere yalın kılıç kovalandığını varsayalım. Adam uzun süre kaçıyor ve sonunda istemeden, onun tarafından öldürülmemek için efendisini öldürmeye zorlanıyor. Söyleyin bana bu adamın istenci kötü müdür? Onun istediği şey ölümden kaçmaktır, kendi yaşamını korumaktır. Bu kötü bir istenç midir? Kesinlikle hayır.* Köle geleneksel bakış açısından, Tanrı’nın "Asla adam öldürme!" buyruğunu ihlal ettiği için günah işlemiştir. Oysa Abelardus'a göre, günahkar olan, ondan ziyade, kölesini öldürme iradesi gösteren ve bu iradeye boyun eğen efendidir.
Sayfa 244
Ortaçağ felsefesi, varlığın en yüksek düzeyi Tanrı, en aşağı düzeyde şekilsiz madde olacak şekilde, hiyerarşik bir tarzda düzenlenmiş bir evren, Tanrı'dan maddeye kadar uzanan büyük bir varlık zinciri olarak tasarlanmıştı. Büyük ölçüde Platon ve Plotinos' tan miras alınan bu hiyerarşik evren görüşüne, ortaçağda dini bir renk ve anlam verildi.
(...) "İlk Günah" dogması söz konusu olduğundan, nominalizmin söylediği gibi, tümellerin hiçbir gerçekliği olmayıp gerçekten var olan bireyler ise, yani her birey kendi başına ayrı bir gerçeklik ise, bütün Hristiyanların nasıl olup da Adem'in şahsında veya günahında günah işlemiş olabileceklerini, onların Adem'in günahına neden dolayı ortak olacaklarını, nasıl olup da onun günahının sonuçlarına katlabileceklerini anlamak ve açıklamak gerçekten oldukça güç olur. Yani yalnızca bireysel olan gerçek ise, gerçek olan yalnızca tek tek bireylerin bu dünyadaki yaşantıları sırasında işledikleri günahlardır ve ilk günahın hiçbir gerçekliği yoktur.
Tertullianus
Var olan her şey kendine özgü bir tarzda cismani olan varlıktır. Var olmayan bir şey hariç, hiçbir şey cismani var oluştan yoksun değildir. "Tanrı her ne kadar bir tin olsa" da, kim Tanrı'nın bir cisim olduğunu inkar edebilir ki? Çünkü Tin, kendi türünde, kendi formu içinde cismani bir töze sahiptir.
Reklam
88 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.