Kendimi hangi azize emanet edeceğimi bilemiyordum çünkü bir beyefendi benim karşımda ilk kez bu kadar sıkıntı yaşamaktaydı ve benim böyle durumlarda bir fincan çay ikram etmek dışında ne yapılması gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Gustave'ın dediği gibi zaman uçuyor. İnsan pazartesinde olduğunu zannediyor, oysaki çoktan perşembe gelmiş. Sonbahar bitiyor ve insan kendini birden yazın ortasında buluyor.
Ama mantığı ona, gittiği yere kendisini de götürürse neresi olursa olsun korkunun mutluluğunu boğacağını söylüyor. O halde burada kalacak ve makul derecede bir mutluluk kovalayacak.