Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Özgür Ama Tutsak
Sulhi CeylanEn Yeni Özgür Ama Tutsak Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Özgür Ama Tutsak sözleri ve alıntılarını, en yeni Özgür Ama Tutsak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
9.310 üzerinden
Hayat boyunca kendimizi tanımak için, karşımıza çıkan ayrıntılardan korkup kaçmak yerine ; kendi içimize yolculuk yapmamızı ve kendimizi tanımamıza vesile olabilecek kalitede metinler... Kesinlikle üzerine düşünülesi bir kitap.
Hiçbir zaman insandan, insanlıktan, güzellikten, doğruluktan , ... Hiçbir şeyden ve hiçbir durumda ümidinizi kesenlerden olmayın. :)
Bence okunmaya değer bir kitap, böyle yazarların ve kitapların artması dileğiyle..
Özgür Ama Tutsak İnsanın Hakikat Arayışı
İnsandan ümidini hiç kesmeyen yazılar..
Sulhi Ceylan’ın bu kitabı için kapak arka yazısında dediği gibi arayış yazıları olarak nitelendirdiği üç bölümden 32 hikaye vardır. İnsanın hakikat
derdine parmak basmaya çalışan hikayeler.
Birinci bölümde Büyük Dert başlığı altında yazılar vardır. Aslında insanın derdi davası, davası da derdi olan bir kul olması gerektiğine vurgu var. Alışkanlıklarımızdan, arayışlarımızdan ve yollarımızdan kesitler vardır. Bu hakikat yolculuğunda önce aramanın ne kadar kıymetli olduğunu bir çok güzel arifin menkıbeleri üzerinden bir anlatış vardır. “Belki de yolda olmak yoldan daha önemlidir” der. Yol da bu kendini
arayış hikayesinde önemli bir kavram. Bazen de yol terbiye eder insanı. Yaşatarak anlatır, düşünerek anlamadığını. O yüzden yol kıymetlidir.
Bu kitapta yol- yolcu- yoldaş- ayna- hakikat ve kendini bulma üzerine çok güzel hikayelerle kısa kısa ama tokat gibi anlatışlar var. Yeter ki insan bahçesindeki bankta huzur sandığı gafleti ile birlikte oturmaktan vazgeçsin. Çünkü insan basit bir varlık değildir eğer kendini bir davaya adayabilirse. Bu kitap bize pergelin ucunu koyduğumuz yerin önemini anlatmaktadır. Çünkü bulunduğu noktadan geleceğe bakar ve anlamlandırır insanoğlu. Arayışın son bulduğu yer:
“Ey kulun ben seninleydim. Sana şah damarından daha yakındım. Sen kiminle beraberdin?”
Birkaç incelemeyi okudum ama farkettiğim durumları yazmadıkları için ben de ekleme yapmış olayım diğerlerine..
Öncelikle konuları ele alış şekli ve kıssalardaki gözden kaçan durumları kendi perspektifinden gayet başarılı bir şekilde aktarıyor yazar. Çok spesifik yaklaşımlar değil ama en azından benzer açılardan baktığımız için bana hoş geldi.
En önemli husus kanaatime göre, kavramların açıklama ve tanımlamalarını Müslüman bir bakış açısı ile ve öncelikli olarak Müslüman düşünürlerden referans alarak yapması. Bu çok önemli bir durum çünkü çoğu yazar düşüncelerini geliştirirken kaynakları batıdan felsefeci ve düşünürleri kullanarak yaptığı için bu yazılar sırf bu yüzden bile okunmaya değer ve özel yazılar statüsünde. Biz kendimizi tanımadığımız için batıdan gelen her düşünceyi bize uymasa bile olduğu gibi alma kompleksinden kurtulamıyoruz. İşte burda öyle bir durum yok. Merak edenler için kitapta geçen düşünürleri araştırmak bile bir kapı açabilir.
Bence okunmaya değer bir kitap, böyle yazarların ve kitapların artması dileğiyle..
136 syf.
·
Puan vermedi
"Hayat, pişmanlıklar ve umutların toplamıdır biraz . Her sabah gözümüzü yeni bir güne açtığımızda aslında bu pişmanlıklar ve umutlarla hayata bakarız. Bu sebeple hayat kaygandır biraz da. Ellerimizin arasından hiç belli etmeden kayar gider. Gidince anlarız gittiğini, eksikliğini. Giderken işaretlerini bırakır. Saçlarımızda beyaz, yüzümüzde kırışıklık ve hayatımızda alışkanlık olarak. Alışırız yaşamaya ve ölüme doğru yol almaya. Ama ölümün herkese gelebileceğine rağmen en son bize uğrayacağına dair yalanlar büyütürüz nedense. Gerçi gönüllü inananlardanızdır bu yalana. Öyle değil midir zaten? Kişi en büyük yalanlarını kendine söyler ve en büyük yalanlarına yine kendisi inanır. Tasavvufta ibnü'l-vakt olmak diye bir kavram vardır. Yolcu, Allah'a yakınlık kazanmasına sebep olacak bir ameli yapmaya başladığında, o ameli yaptıktan sonra başka bir amel daha yapacak kadar yaşayacağını aklına getirmez. Çünkü bilir ki kişi sadece anda yaşamaktadır ve an, her an yokluğa kapı açmaktadır. Bu sebeple kişi vaktin çocuğu olursa nefsinin üzerindeki ileriye dönük arzularını gemleyebilir ve bir zaman sonra ebül-vakt denilen vaktin babası olma haline ulaşabilir. Bu makamda kişi, zamanın üzerindeki tortuları silmiş ve anın hakikatine varmıştır..." "Ben" iyle karşılaşmaktan ürküp, kendini ayrıntıya kaptırmış insana bir kalbi olduğunu ve her halükarda insanın kendine dönmesi gerektiğine vurgu yapan bu kitap benden size çokça tavsiye...
Sade ve yalın diliyle bakış açını değiştirebilecek bir kitap. İmce olması güzel. İçindrki hayat hikayeleri verdi örnekler, derler insanı düşündüren tarzda
Semboller ve metaforlara başvurularak anlatılan ve günümüze yorumlanarak kıssadan hisse olarak biz okurlara dersler veren harikulade bir kitap.
Okurken oldukça keyif aldığım bir kitap olduğunu belirtmeliyim. Sulhi Ceylan'ın okuyucuya yönelttiği sorular, modern hayatın kıskacından kurtulmak için, başımızı avuç içlerine alıp düşündürecek kadar muazzam sorulardı.
Hayat boyunca kendimizi tanımak için, karşımıza çıkan ayrıntılardan korkup kaçmak yerine ; kendi içimize yolculuk yapmamızı ve kendimizi tanımamıza vesile olabilecek kalitede metinler... Kesinlikle üzerine düşünülesi bir kitap.
Son olarak ise yazarın kitabı hakkındaki tanıtım yazısından bir cümleyi sizinle paylaşmak istiyorum :
" Mumdan kayıklarla ateşten denizleri geçmek zorunda olsa da insandan ümidini hiç kesmeyen yazılar..." çok çok doğru bir ifade.
Hiçbir zaman insandan, insanlıktan, güzellikten, doğruluktan , ... Hiçbir şeyden ve hiçbir durumda ümidinizi kesenlerden olmayın. :)
Sulhi Ceylan'nın edebi kalemi ile tanışmamı sağlayan bu kitap okunmalı ve okutulmalı diye düşünüyorum. :)
Sulhi ağabey ile de bir nebze tanışmış olmama vesile olan bu güzel eserin Rabb'in razı olduğu bir eser olmasını diliyorum. O gün geldiğinde Sulhi abiye de bizlere de kitabının sağından ve önünden gelmesini Rabb'imden niyaz ediyorum.
Elimizde anlam olarak derin ve insan bu derinlikte ezmeyen hatta hafifleten ümit veren bir kitap var. Kıssalar, hikayeler anlatmış ve bu hikaye ve kıssalardan kısa kısa anlatılar yapmış şair. Şair diyorum çünkü şairlerin fikir dünyasını onların gönül dünyasından ayırmak mümkün olmadığı için bunu hatırlatmak istedim.
Birkaç Filizof ve alimin hayata bakışı, tavırları ve anılarını da hatırlatmış.
Bunun dışında okuyucu da kitaba dahil etmeyi ihmal etmeyerek direkt okura sorular soruyor.
Size sorduğu o kadar belli ki,
"Ben mi?" diye gereksiz bir soru sordurmayacak kadar size. :)
Sulhi abiyi bana tanıtan hatta gaza getirip şiir dahi yollatan (detaya girmek istemiyorum :D) sevgili İbrahim'e de teşekkür ediyorum. Tanımaya devam İnşaAllah...
Vaktinizi boşa tüketmeyen bir kitap..
İyi okumalar sevgili dostlar.
Kitap üç ana bölüme ayrılmış, her bölümün de elbette alt bölümleri var. Alt bölümler ise numaralandırılmış birkaç paragraftan oluşuyor. Her bölümde bir hikaye, bir anlatı görebiliyoruz. Devamındaki pasajlarda genellikle açıklamalar bulunuyor. Kitabın yoğun bir tasavvuf teması mevcut. Bununla beraber yazılar her birimize dokunabilir. Üsluptaki sadelikten rahatça okunuyor. Karşılıklı konuşma tadında bir eser.
İşte kendimi bulduğum ve özgürlüğe tutsak mahlasımı esinlendiğim kitap... Çok hoş ve düşündürücü bir kitap... Düşündüren ve seni farklı düşüncelere daldıran..
Hayatımda okuduğum en güzel kitaplar diye bir liste oluşturursam ilk sıralarda yer alacak bir kitap. Kitabın arka kapağında da bahsettiği gibi, arayış yazıları içeren bir kitap. Diyojen 'den İmam Gazali'ye çeşit çeşit felsefeci ve alimlerden bahsetmiş. Sıkılmadan ,sizi sıkmadan sorgulatıyor.
Su gibi akıp gidiyor.
Keşke demek istemezdim ama keşke lise yıllarımda karşıma çıksaydı. Belki şimdi daha farklı bir ben olurdum...
Hayatın anlamını arayanlara tasavvufi bir anlatım biçimiyle, hoş sohbetiyle, kıssalarıyla, bazı evliya ile düşünürlerin sözleri ve fikirleriyle, benzetmeleri ve kullandığı metaforlarla insanın yaşantısını ve amacını sorgulatıyor.
Bölüm bölüm, numaralandırılmış ufak kısımlarıyla akıcı ve daha etkili bir okuma imkanı sağlıyor. Her bölümde insanı farklı düşüncelere yöneltip hakikate ulaşan yolda bir adım daha atmamızı sağlıyor inşaallah.
Kesinlikle tavsiye ederim.