Ahmet Şık (d. 1970), Türk gazetecidir.rnrn1970 yılında Adanada doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünden mezun oldu. Mesleğe, üniversitenin birinci sınıfında iken Milliyet gazetesinde stajyer muhabir olarak başladı. 1991 ve 2007 yılları arasında Cumhuriyet, Evrensel ve Yeni Yüzyıl gazeteleri ile Nokta dergisinde muhabir, Reuters haber ajansında da foto muhabir olarak çalıştı.rnrn2005 yılında Radikal gazetesinde çalışırken, Doğan Grubuna alacak davası açtığı için işten çıkarıldı. Sonrasında çalışmaya başladığı Aktüel dergisinden de açtığı dava gerekçe gösterilerek işine son verildi.rnrnHrant Dink suikastı sonrasında Nokta dergisinde yayımlanan "Asker İç Güvenlikten Elini Çekmeli" başlıklı röportaj ve "Hayata Dönüş" operasyonlarının yıldönümünde Bayrampaşa Cezaevinin kadın koğuşunda sağ kurtulan Münevver Köz ile yapılan "Bayrampaşada O gün" başlıklı söyleşi nedeniyle Türk Ceza Kanununun 301. maddesinden yargılandı. 8 Mart 2007’de medyanın askerler tarafından fişlendiğinin iddia edildiği “Askerin medya notları!” başlıklı habere imza attı. rnrnRadikal gazetesinden çalışma arkadaşı Ertuğrul Mavioğlu ile birlikte yazdığı Kontrgerilla ve Ergenekonu Anlama Kılavuzu ve Ergenekonda Kim Kimdir? kitaplarında "Ergenekon Soruşturmasının gizliliğini ihlal ettiği" iddiasıyla üç yıl hapis istemiyle yargılandığı davadan 13 Mayıs 2011de beraat etti.rnrn3 Mart 2011 tarihinde, Ergenekon Soruşturması kapsamında evinde ve İstanbul Bilgi Üniversitesindeki odasında yapılan arama sonrasında gözaltına alındı. Gözaltında iki gün kaldıktan sonra tutuklanma talebiyle mahkemeye sevkedildi. Avukatı Bülent Utku, Şıkın son zamanlarda hazırladığı ve İmamın Ordusu ismini vermeyi düşündüğü Fethullah Gülenin emniyetteki örgütlenmesini anlatan kitabı nedeniyle gözaltına alındığını düşündüğünü dile getirdi. 6 Mart 2011de "Ergenekon terör örgütüne üye olma" suçundan tutuklanarak gazeteci Nedim Şener ile birlikte Metris Cezaevine gönderildi. 12 Mart 2012 tarihinde Nedim Şenerle birlikte tahliye oldu. Ahmet Şık, cezaevinden ayrıldıktan sonra ilk açıklamasında Çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Eksik kalmış adalet, hukuk ve demokrasi getirmeyecek. Sadece benim davamda 5 tutuklu var, 100 civarında gazeteci hala içeride. İfade özgürlüğü meselesi sadece gazetecilerin sorunu değil. 600 civarında öğrenci var. Bunun mücadelesine devam edeceğiz. Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcılar ve hakimler bu cezaevine girecek. Onlar buraya girdiğinde adalet gelecek. O cemaat bağlantılı, o çete bağlantılı adamlar buraya girecek. Bunlara sesini çıkarmadığı için siyaseten sorumlu AKP hükümetidir dedi.