Üniversitede Baudelaire'i tercüman olarak tanıdım. Poe'nun metinlerini fransızcaya çevirmiş bir tercüman olarak kaldı aklımda. Bir de şu olaylı şiir kitabı var tabi. Kötülük Çiçekleri -Les Fluers Du Mal-. Ahlaki sınırları zorladığı gerekçesiyle bir süre yasaklı kalmış, edebiyatçıya türlü davalar açılmış. (Kendisinin frengiden öldüğünü belirtmek lazım mı? Bilemedim.) Sonuç olarak Baudelaire'in çeviri dışında hoşuma gideceğini hiç düşünmedim. Ama Paris Sıkıntısı yüzümü kara çıkardı. Fransız sanatçılarının huyudur; eserlerinde alttan alta ideolojik, dini, kültürel vs. birçok konuyu fark ettirmeden eleştirirler. Baudelaire düz yazıyı kullanarak, şiir sanatında bile bir insanın zekasının ne kadar kıvrak olabileceğini gösterdi bana. Kitabı okumaya zamanınız yoksa bile içini açıp; İki Kişilik Oda, Yoksulun Oyuncağı, Perilerin Armağanları, İp, Sarhoş Olun, Ne Çabuk!, Ayna, Çorba ve Bulutlar metinlerini ve sonuç bölümündeki şiiri okumanızı tavsiye ederim. (Şiir bir kısım kısaltılmış.) Çerez kitaplardan kendisi...