(Kır Senfonisi)

Pastoral Senfoni

André Gide

En Eski Pastoral Senfoni Gönderileri

En Eski Pastoral Senfoni kitaplarını, en eski Pastoral Senfoni sözleri ve alıntılarını, en eski Pastoral Senfoni yazarlarını, en eski Pastoral Senfoni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
95 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kör kızın ve papazın imkansız saf, temiz aşkını anlatıyor. Oldukça muazzam bir anlatımı olup Gertrude'nin gözlerinin açılmasından sonraki papazla aralarında geçen şu satırlar beni çok etkilemiştir. "Bana görme imkanını kazandırdığınız zman, gözlerim hayal ettiğimden çok daha güzel bir dünyaya açıldı. Gündüzün bu kadar aydınlık, havanın bu kadar parlak, gökyüzünün bu kadar uçsuz bucaksız olduğunu tahmin etmiyordum. Ayrıca insanların bu kadar kemikli alınlarının olduğunu da. Ah! Sanırım bunu her şeye rağmen söylemem gerekiyor. İlk gördüğüm şey yaptığımız yanlış oldu (papazın eşinin yüzündeki acı gülümsemeyi fark ediyor.), günahımızı gördüm. İsa'nın şu sözlerini hatırlıyor musunuz? "Eğer kör olsaydınız, hiç günahınız olmazdı." Ama şimdi görebiliyorum. "
Pastoral Senfoni
Pastoral SenfoniAndré Gide · Timaş Yayınları · 202115 okunma
“Tanrım, geceyi bizim için mi böylesine gizemli ve güzel yaptın? Benim için mi? Hava ılık, ayışığı açık penceremden içeri dolmakta. Oturmuş, göklerin sonsuz sessizliğini dinliyorum. Bütün varlıklardan hayranlık duyguları yükselip birbirine karışıyor; sözcüklerle anlatılamayacak bir coşkuyla dolu gönlümü alıp sürüklüyorlar sanki. Dua ederken bile sakin değilim. Eğer sevginin sınırları varsa, bu sınırları insanlar koymuştur Tanrım, Sen değil.”
Reklam
“İnsan acı çeker, ısrar eder ve talep eder. Yüz binlerce dünyaya sahip olsa da huzur bulamaz. İnsan kılı kırk yarar, bir biçimde her türlü işle ve zanaatle uğraşır; çok çeşitli görevlerle kendisini meşgul eder. Arzu ettiği arzu nesnelerine ulaşamadığı için astronomi ve tıp alanlarını öğrenir. Normalde insan sevdiğine ‘kalbimin huzuru’ der. Hâl bu olunca insan, başka bir şeyde nasıl rahat ve huzur bulur. Bütün bu zevkler ve meşguliyetlerin hepsi merdiven gibidir. Çünkü insan merdivenin basamaklarına yerleşip yaşamaya kalkışmaz, geçicidir oraları; ne mutlu ona ki, bu gerçeğin farkına varmak için yeterince erken uyanır. Böyle biri için uzun yol kısalır ve hayatını merdiven basamaklarında boşuna harcamaz.”
Arabanın fenerini yaktıktan sonra, ruhsuz bir et yığını gibi vücuduma yaslanmış, belli belirsiz hissettiğim, sıkıntılı sıcaklığı sayesinde yaşadığı anlaşılan kızla beraber yola koyuldum. Bütün yol boyunca düşündüğüm şey şuydu: Uyuyor mu? Ve ne huzursuz bir uyku.. Bu şekilde uyumanın uyanık olmaktan farkı ne? Allahım bu donuk, duvarlarla kaplı vücudun içindeki ruh, yüce bir parça inayetinizi hasretle beklemekte! İçimdeki derin aşkın onu bu korkunç geceden uzaklaştırmasına izin verir misin Allahım?
Sayfa 14
-Siz de hep beni teselli etmeye çalışıyorsunuz. Ama benim istediğim teselli olmak değil. Beni üzmekten, acı vermekten korktuğunuz için hiç bahsetmediğiniz, tanımama izin vermediğiniz bir çok şey olduğunu biliyorum. Hiç bilmediğim şeyler, öyle ki bazen.. Sesi gittikçe yavaşlıyordu, nefessiz kalmış gibi durdu. Ağzından çıkan son sözleri tekrar ederek sordum: -Evet, bazen? Üzüntülü bir şekilde devam etti: -Öyleki bazen size borçlu olduğum bütün mutluluğun hiçbir şey bilmememe bağlı olduğunu düşünüyorum..
Sayfa 84
Şu ana kadar beni hiç görmeden sevmiş olan Gertrude'ün bundan sonra beni göreceğini bilmek oldukça rahatsız edici bir düşünce. Acaba beni tanıyacak mı? Hayatımda ilk defa aynaların karşısında endişeyle sorguluyorum kendimi. Peki ya bakışlarında, kalbindeki sevgiden ve hoşgörüden daha azını görürsem, ne hale dönerim ben? Allahım bazen, seni sevebilmek için onun aşkına ihtiyacım varmış gibi hissediyorum.
Sayfa 89
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.